Film Müziği
Paul TonksFilm Müziği Gönderileri
Film Müziği kitaplarını, Film Müziği sözleri ve alıntılarını, Film Müziği yazarlarını, Film Müziği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkesin dikkatini yönelttiği bir başka olay ise rock 'n' roll'un gelişiydi. Tarihçiler bu müzik türünün ortaya çıkışında sinemanın da etkili olduğunu savunmaktadırlar. 1954 yılında Bill Haley ve The Comets'in piyasaya çıkardığı "(We're Gonna) Rock Around The Clock" şarkısı derin bir etki yaratmıştı. Ertesi yıl şarkının yer aldığı The Blackboard Jungle filmi büyük coşku yaratmıştır.
Sayfa 37 - Es YayınlarıKitabı okudu
Ben-Hur (1959)
Ben-Hur (1959), film müziği tarihindeki en başarılı çalışmalardan biri olarak yer aldı. Filmdeki ilahilere farklı kaynaklardan alıntılar yer almaktadır. Bu 4 saatlik filmde, 50.000 oyuncu kullanılmıştır. Filmin çekimleri için 18 hektarlık bir set inşa edilmiş ve film, daha önce hiç görülmemiş genişlikte bir perdede gösterime sunularak M-G-M Stüdyolarını iflastan kurtarmayı başarmıştır. Filmde yarım düzine marş, araba yarışı sahneleri için çok sayıda beste, org eşliğinde çalınan ilahiler, Roma'nın gücünü simgeleyen tiz sesler ve Judah Ben-Hur-Ester aşkını anlatan hafif Yahudi müzikleri yer almaktadır.
Sayfa 32 - Es YayınlarıKitabı okudu
1953'te 20th Century Fox'un sinemaskop formatı ödüllendirildi (Film teknolojisine getirdiği yeniliklerden dolayı Fox'a özel bir Oscar ödülü verildi). Fox, bu teknolojiyi sadece gerçekten kar getirecek filmlere uygulama kararı aldı. Böylece muazzam ölçülerdeki bu yeni görüntülük sistemi Richard Burton'ın İsa'nın yaşamını anlatan The Robe'da kullanıldı.
Sayfa 31 - Es YayınlarıKitabı okudu
Televizyon alanındaki denemeler dünyanın her yerinde yapılmaktaydı. 30'lara kadar halk bu denemelere çekimser yaklaşmıştı. 1939'da New York'taki 400 alıcıdan National Broadcasting Company (NBC) yayınlarına ulaşılırken, İngiltere'de onbinlerce daha fazla sayıda alıcıdan British Broadcasting Company (BBC) yayınlarına erişilebiliyordu. Bunların sinema üzerindeki etkisi büyüktü. Savaş sonrası yaşanan ekonomik patlama ise altı yıl sonra televizyon alıcılarının hızla çoğalmasına neden oldu. Sinemaya duyulan ilgi de bununla doğru orantılı olarak düşmüştür. 40'ların sonunda CBS ve NBC'nin renkli televizyon geliştirdiklerini duyurmaları da buna eklenince Hollywood ciddi bir bunalıma sürüklenmiştir. Bu nedenle stüdyolar halkı sinema salonlarına çekmek için kafa yormaya başlamışlardır. Buldukları çözüm ise bugün bile geçerlidir: Daha geniş görüntülük sistemleri oluşturmak, dolayısıyla sinema endüstrisine daha büyük bütçeler ayırmak.
Sayfa 29 - Es YayınlarıKitabı okudu
Theremin, 20'li yıllarda Rus mucit Lev Termen tarafından icat edilen elektronik bir müzik enstrümanı. Bu enstrümanın özelliği fiziksel temal olmaksızın, sadece yakınlaştırıp uzaklaştıran el hareketleriyle çalınan bir müzik aleti olmasıdır. Özellikle 50'li yılların bilim-kurgu filmlerindeki ses efektlerini elde etmek amacıyla sık kullanılan bir enstrüman olarak bilinir.
Sayfa 20 - Es YayınlarıKitabı okudu
Max Steiner'in Casablanca'ya (1942) katkısı ise müziğin sinemada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. "As Time Goes By" parçası aslında on yıl önce Herman Hupfeld tarafından bir Broadway müzikali için yazılmıştı, daha sonra Steiner, bu melodiyi filmin müziğine entegre ederek onu filmin ayrılmaz bir parçası haline getirdi.
Sayfa 16 - Es YayınlarıKitabı okudu
Besteci üç saat boyunca sadece 30 dakikalık bir müzikle elindeki malzemeyi karakterin üç farklı kimliğine uygun şekilde paylaştırmıştır: Dindar olan (orgla ifade edilmiş), askeri olan (güçlü bir marş ile ifade edilmiş) ve ruhani olan (sessizlikte yankılanan trompet ile ifade edilmiş).
Leonard Rosenman
Rosenman, etki yaratan üç film müziği bestelemiştir. İlki Rosenman'ın yönetmen Elia Kazan ile çalıştığı East of Eden filmidir. Besteci, bu filmde ergenlik çağı bunalımlarını ifade etmek için disonans (armonik olarak uyumsuz notaları birlikte kullanmak) yer vermiştir. Bu tarz, onun bestelerinin vazgeçilmezi olmuştur. Bestecinin benzer çalışmaları Rebel Without A cause'da da devam etmiş, trajediyi aktaran blues folk öğeleri kullanılmıştır. Daha sonra özel bir klinikteki akıl hastalarının hikayesini anlatan The Cobweb filmi gelir. Rosenman burada da yine müzikal normlara karşı gelerek 12 tonlu atonal bir müziğe imza atmıştır.