Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Filozof Olmayanlar İçin Felsefeye Giriş

Louis Althusser

En Eski Filozof Olmayanlar İçin Felsefeye Giriş Sözleri ve Alıntıları

En Eski Filozof Olmayanlar İçin Felsefeye Giriş sözleri ve alıntılarını, en eski Filozof Olmayanlar İçin Felsefeye Giriş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Düşünmek yalnızca aydınlara, üniversite gibi kurumlara bırakılamayacak kadar ciddi bir meseledir.”
İdeoloji ancak felsefe gibi kendine, sonlu varoluşun hiçbir koşuluna tabi olmayan hayalî varlıklar üretmek koşuluyla var olabilir ve işleyebilir: örneğin (dinde) Tanrı, örneğin (hukuksal ahlaksal ideolojide) insan kişiliği, örneğin (felsefi ideolojide) bilginin, arzunun ve eylemin öznesi gibi.
Reklam
Her felsefenin içinde tüm felsefenin tohum halinde var olması gerekir
Sayfa 36 - Can yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Materyalist filozoflarsa kolay kolay ses çıkarmazlar zira insanları dinlemek için susmayı bilirler.
Sayfa 39 - Can yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Bir çocuğu “insanlığa dahil etmek , onu insanların tüm tarih boyunca kazandıkları niteliklerle donatmak , onu insanın özgül niteliği emek ve mücadelenin ürünü olan tarihe yerleştirmek demektir.
Sayfa 59 - Can yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Felsefenin pratiği, dümdüz bir yeniden okuma,hatta kanıtlama değil, yorumlama,sorgulama,meditasyondur; büyük eserlere,içerdikleri daha doğrusu sessizce ''işaret ederek'' gösterdikleri Hakikat'in içinde, demek istediklerini ya da demek istemiş olabileceklerini dedirtmeye çalışır.
Sayfa 35
Evet, henüz kavgaya girme bilinci uyandırılmamış büyük halk kitlelerinde, hatta dövüşmüş ama yenilgiyi tatmış olanlarında bile, diplerde bir kadere rıza eğilimi vardır. Bu boyun eğme, her zaman sınıflı toplumun, dolayısıyla sömürü ve baskının tarihi olmuş Tarih’in en uzak yerlerinden gelir. Bilinçleri bu tarih tarafından biçimlenmiş olan halk insanları zaman zaman başkaldırmamış değillerdir; ama bunu ne kadar yaparlarsa yapsınlar, ayaklanmaları her zaman bastırıldığı için, artık boyun eğmekten ve katlandıkları zorunluluğu “felsefe”yle kabul etmekten başka seçenekleri yoktu. Din de tam burada ortaya çıkacaktır.
Sayfa 42
İşte bu nedenle sıradan insanların kendiliğinden felsefeleri, mücadeleye seferber edilmedikleri zaman, genel olarak kadere rızanın egemenliğindedir. Bu nedenle her bireyin kendi köşesinde imal ettiği bu kişisel felsefelerin hepsi birbirine benzer. Çünkü her kişisel felsefenin arkasında, kişisellikle ilgisi olmayan bir din katmanı vardır: uzun insanlık tarihinin canlı mirası, kişisel değil toplumsal bir taban.
Sayfa 44
Canım, niçin şunu kabul etmiyorsunuz açıkça: Dünyada eylem yapmak için, gidişatını etkilemek için, yani emekle, bilgiyle ve mücadeleyle oraya anlam koyabilmek için en güvenilir koşul, Dünya’da (-tam bir kurgu olan- mutlak güçlü bir Varlık tarafından önceden saptanıp belirlenmiş bir) Anlam olmadığını kabul etmek değil mi?
Sayfa 50
Reklam
Dil ve hukuk olmadan, üretim ilişkileri ve ideolojik ilişkiler olmadan, dünyada hiçbir şey insan için somut değildir. Zira onu ne adlandırabilir ne atfedebilir ne üretebilir ne de ona niyetlerimi bildirebilirim.
Sayfa 86
Emekçiler karınlarını doyurmak veya ücretlerini almak için çalışmak zorundadırlar, yoksa açlıktan ölürler. Çalışmaya mecburlarsa, bu da emek güçlerinden başka şeyleri olmadığı içindir. İyi ama, onların emek güçlerinden başka şeyleri yoksa, üretim araçları kime ait? Onları sömüren bir sosyal sınıfa. Demek ki, bir sahip olanlar sınıfı, bir de hiçbir şeyleri olmadığından çalışmak zorunda olanlar sınıfı vardır. Sınıf demek sınıf ilişkisi demektir. Son kertede, emekçiler tam saatinde işbaşında hazır bulunuyorlarsa, sınıf ilişkileri yüzünden buna zorlandıkları içindir.
Sayfa 124
Nitekim üretim araçlarını elinde tutan sınıfla bunlardan yoksun olan sınıfı, yani sömürücü sınıfla sömürülen sınıfı, karşı karşıya konmuş görünce, “Bu üretim ilişkisi beşeri bir ilişki, insanlar arası bir ilişki, çünkü sadece insanları karşı karşıya getiriyor, şu farkla ki bunların kimileri zengin kimileri yoksul,” diye düşünmek yanılgısına kapılbiliriz. O zaman bu bir bakıma, iki terimli bir ilişki olur: Zengin insanlar yoksul insanları sömürüyor. Ama bu, çok önemli bir olguyu, zenginlikle yoksulluğun bir üçüncü terim, yani üretim araçları tarafından saptandığını gözden kaçırmak olur; zira zenginler bu araçları elde tuttukları için zengindirler, yoksullarsa bunlardan yoksun oldukları için yoksul ve çalışmaya, dolayısıyla sömürüye hedef olmaya mahkumdurlar.
Sayfa 126
Elbette kitaplardan da yararlanmalıdır; fakat filozof ve profesyonel filozoflara eşit olmak için çok az felsefe okumuş olan Lenin gibi felsefeyi pratikte, çeşitli pratiklerde ve en başta sınıf mücadelesi pratiğinde öğrenmek lazımdır.
232 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.