Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa

Ali Sayı

Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa Gönderileri

Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa kitaplarını, Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa sözleri ve alıntılarını, Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa yazarlarını, Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Musa (as) Kur'ân'da en çok zikri geçen peygamberdir. 34 sûre, 131 âyet ve 136 yerinde kendisinden doğrudan bahsedilir.
320 syf.
10/10 puan verdi
Spoiler, inceleme veya bir iç muhasebesi
Çok çok beğendim. İlk basımı 92 yılında ve tez olarak çalışılmış fakat buna rağmen dili ağır değil,gayet akıcı ve anlaşılır. Hz.Musa kıssasını 'toplum sünnetullahı' oluşturma bakımından ele almış, baskıcı ve merkezi bir otoriteye hakim olan bir topluluk nasıl içinde bulunduğu koşullardan faydalanmayı da hesaba katarak hür,kanun
Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa
Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. MûsaAli Sayı · İz Yayınları · 201625 okunma
Reklam
Kitabın son paragrafı
Hz. Musa (as) Kur' an' da çok değişik cepheleriyle anlatıl­maktadır. Nebi, Resul, Tebliğci, Hukukçu ve Siyaset Adamı olması Hz. Musa'nın (as) ifade olunan özelliklerinden sadece birkaçıdır. Hz. Musa (as) ile ilgili çalışmaların bu yönlerden de yapılması onu çağımıza çok daha yakın kılacak, getirdiklerin­den çok daha fazla yararlanılmasını sağlayacaktır.
Hz. Musa (as) kendisine verilen Firavun' a tebliğ görevini, kırk yıl gibi uzun bir sürede tamamlamıştır. Bu süre Hz. Mu­sa' nın (as) onlara hakikatleri ulaştırması, onların da bu haki­katleri anlayıp tekzip etmeleri ve Firavun yönetiminin yok ol­ması ile sonuçlanmıştır. Hz. Musa'nın (as) bir diğer görevinin, İsrailoğulları'nı hakka dayalı temeller üzerine yeniden inşa et­me ve onları bu istikamette oluşturma olduğu anlaşılmakta­ dır. Bu oluşun, kuvvete dayalı olma özelliği taşıyan Mısır' da gerçekleşmesi mümkün olmadığından, kendisine yapılan ilahi vahye de müsteniden, Mısır' dan çıkmaları gerekmiştir. Bu du­rum, toplumların yeni değerlere göre yeniden inşasında baskın kültürel atmosferden çıkılmasının; daha teknik bir deyişle, hic­ret edilmesinin gereğine işaret eder.
Hz. Musa'nın (as) merkezi Firavun sistemine karşı yaptı­ğı en büyük inkılap, getirdiği "Kanun Sistemi" dir.İnsanlık tarihinde bu bir hukuk ve kanun döne­minin başlamasının temelini teşkil eder.
Hz. Musa, (as) İsrailoğulları ile birlikte uzun süre bu yapı (merkezi otoriteye sahip yapı) içersinde kalarak, sahip olduğu İbrahimi miras ile, merkezi sis­temin olumlu yanlarının (büyük işlerin ba­şarılması için gerekli bilgi, kaynak ve insan gücünü sağlaması). sentezini sağlayacak pratiği kazan­mıştır. Karşıt sistemi öğrenmenin ve ona alternatif kurumlar oluşturmanın en iyi yolu, ona karşı fiili mücadele sürecine gir­mektir. Hz. Musa, (as) doğumundan itibaren önce müşahidi, daha sonra karşıtı olarak içinde yer aldığı Firavun sistemini böylelikle çok yakından tanıma imkanını bulmuş ve bu siste­me karşı Allah' tan aldığı vahyin ışığında ortaya koyacağı al­ternatif sistemin temel pratik birikimlerini sağlamıştır.
Reklam
Hz. Musa'nın (as) Kur'an' da ele alınış metodu, bize birçok "sosyal kanunu/ topluma ilişkin sünnetullahı" açık bir şekilde göstermektedir. Kur'an' da Hz. Musa' dan (as) birtakım sosyal olayların izahı için söz edilir. İnsanlara, belli esaslara riayet etmedikleri takdirde, nihai olarak varacakları sonuçların, tarihi delil ve dayanakları ortaya konulur.
Azim sahibi önderler, mevcut şartlara uyum göstererek hal­kın nabzına göre hareket edip yönetimi ele geçirenler değildir. Aksine, şartları ve toplumları, ortaya koydukları ilkeler etra­fında yeniden inşa edenlerdir. Bu çizgide yürürlerken kendi topluluklarıyla çatışmalara girmeleri de kaçınılmazdır. Ancak, burada öyle bir denge noktası vardır ki, önderin etrafından bü­yük kopmalar meydana gelmez. Topluluklar kendileriyle sü­rekli mücadele halinde olan liderleriyle çatışmalara girmele­rine rağmen, ondan kolay kolay kopamazlar. Bunun sonunda mutlaka başarı gelir. Kur'an'da Hz. Musa'nın (as) İsra­iloğulları'yla ilişkilerini anlatan ayetler, başarıya götürebile­cek topluluk- önder ilişkilerini örneklerle ortaya koymaktadır.
Sonuçta Firavun ve yönetimini mağlup edenler, köleleştirilmiş, zaafa uğratılmış, hor ve hakir görül­müş, aşağı tabaka insanları durumundaki İsrailoğulları olmuş­tur. Haksızlık ve zulmü mağlup edebilmek için üstün maddi güçlere sahip olmak gerekmez. Sadece haklı olmak ve hakka bağlı kalarak sabırla mücadele etmek yeterlidir.
Hz. Muhammed (asm ) Hz. Musa'nın (as) seksen yılda meydana getirdiğini yirmi yıla sığdırmış, O'nun sadece ken­di kavmi için ilk olarak ve son derece olumsuz şartlarda ger­çekleştirdiğini tüm insanlık için gerçekleştirmiştir. Her ikisi­nin de sosyolojik bakımdan önemi "devlet kuran peygamber"ler olmalarından gelmektedir.
Reklam
"Ey Musa, ey Musa" diye feryat ediyorlar ve yalvarıyorlardı. Hz. Musa (as) tekrar: "Ey arz onları al" deyin­ce, toprak Üzerlerine kapandı. Allah Hz. Musa'ya (as) vahye­ derek: "Ey Musa! Ey Musa, dediklerinde sen onlara merhamet etmedin. Eğer onlar bana dua etselerdi, beni hemen yanıbaş­larında yardımcı bulurlardı", dedi. Bu şekilde, Kur'an' da bah­sedilen Karun'un ve sarayının yerin dibine batırılması hadi­sesi gerçekleşmiş oluyordu.
Karun ve ekibi, Hz.Musa'ya zina iftirası atmış. Bunun üzerine Hz. Musa 'Ey arz onları içine al' diye dua etmiş ve her duasında aşama aşama toprak onlar içine almış
Karun, sahip olduğu hazinelerin anahtarlarıyla sık sık halk huzurunda resmi geçit yaptırarak halkı etkilemenin siyasi bir başarıya dönüşmesine çalışmaktadır. Karun' un, elbisesinin eteklerini sürükleyerek toplulukta do­laşması, ekonomik gücüyle üstünlük sağlamaya yönelmesi, toplumdaki otoriteyi ele geçirmeye yönelik olmak üzere attığı diğer adımlardır. Hz. Peygamber, "Bir adam izarını sürükler­ken yere batırıldı, kıyamet gününe kadar arza batmaya devam edecek" hadisiyle bu duruma işaret etmektedir.
Karun'un Mısır' da Firavun ve Haman'la İşbirliği sayesinde statü ve ekonomik güç bakımından son derece iyi durumda olmasına rağmen Musa (as) ile birlikte Mısır' dan çıktığı anla­şılıyor. Karun'un bu durumuna rağmen Mısır'ı terk etmesi ve Musa (as) ile birlikte hareket etmesi, üzerinde düşünülmesi gerekli bir konudur 1.Hz. Musa'nın amcası oğludur. Hatta bazı nakillere göre Hz. Musa'nın (as) kız kardeşiyle evlidir 2. Hz. Musa' da (as) öyle birşey görmüştür ki, ancak bu yol­la kudretli hale gelebileceğine inanmıştır 3. Mısır' da kendisine üstün statü ve ekonomik imkan sağ­layan İsrailoğulları aleyhine Firavun'la işbirliği yapma­sıdır. Halbuki İsrailoğulları artık Mısır' dan çıkmaktadır­lar. Bunun anlamı, kendisini Firavun nezdinde güçlü kılan sosyal taban artık olmayacaktır. Bu sebeplerin her biri, Karun' un Mısır' dan çıkışında ayrı ayrı etkili olmakla birlikte, asıl tesirli sebebin son şıkta zikredi­len olduğunu söyleyebiliriz. Onlar gidince Karun, kendisinin durumu­nun ne hale geleceğini herhalde tahmin etmiş olmalıdır.
Bakara olayında, inek kesmenin bir anlamının da, İsrailoğulları'nda mevcut bakaranın kudsiyet ve uluhiyeti inançlarının yıkılması, onun hayvandan başka bir ya­ratık olmadığının ispatı olduğu söylenebilir.
Hz. Musa'nın, (as) Muhammed Hamidullah'ın da belirtti­ği gibi, Sina' da bir devlet kurduğu, bununla da kalmayarak devleti geliştirecek siyasal teşkilatlanmaya yöneldiği, Kur'an' da zikredilen İsrailoğulları'nın on iki sıbtından her biri için su kay­nağı ihdas etmesinin, nihai olarak bir siyasal teşkilatlanmanın tabii bazını teşkil ettiği söylenebilir.
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.