En Eski Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa Gönderileri
En Eski Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa kitaplarını, en eski Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa sözleri ve alıntılarını, en eski Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa yazarlarını, en eski Firavun, Hâmân ve Kârûn Karşısında Hz. Mûsa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitaba başlarken ne kadar büyük bir emek sarf edildiğini bilsem de içimi açacak bir kitap olmadığı kanaatindeydim.
Lakin kitabı okurken şunu fark ettim, şimdiye kadar okuduğum birçok kitabın aksine iddia ve görüş cümlelerini nokta kullanmadan, bir paragraf halinde harika şekilde izah etmiş yazarımız.
Hz. Musa hakkında dip bucak yeni bir bilgi dağarcığı oluşturmak istiyorsanız, acizane bu kitabı tavsiye edebilirim.
Faydalı okumalar dilerim
Bu kitapta ; Kuran'ı Kerim'de en çok adı geçen bir Peygamber olan Hazreti Musa ( as ) 'nın hayatı ve Firavun'a,Haman'a ve Karun'a karşı verdiği mücadelesi anlatılıyor.
Tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Firavun'un, dini politik bir araç olarak kullanabilmek için, son derece etkili olan din adamları zümresini kendisine itaat ettirmesi gerekiyordu. Firavun'un bu konuda başarılı olduğu, aynı zamanda din adamı olarak da kabul edilebilecek sihirbazların, Hz. Musa (as) dönemindeki durumlarından anlaşılmaktadır. Kur'ân'da bu sihirbazların Firavun'dan gelecek
nimetlere müheyyâ oldukları ve onun nezdinde değer kazanmak istedikleri açıkça belirtilir. Bunların Firavun'a bağlılıkları, sihir iplerini "Firavun'un izzeti için" diyerek atmalarından açıkça anlaşılır. Öte yandan başrahipliğin babadan oğula geçer hale getirilmesinin, siyasî, ekonomik ve askeri gücün bir numaralı başı durumundaki Firavun'un müdahale imkânını yarattığı için, onların
yönlendirilmesindee rol oynadığını söyleyebiliriz.
İsrailoğulları'nın erkek çocukları hakkında uygulandığı belirtilen zebh fiilinin, yukarıdaki izahlar çerçevesinde, kişi hayatının sona erdirilmesi değil de, erkekliğinin yok edilerek üreme imkânının ortadan kaldırılması tarzında değerlendirilmesinin daha uygun olacağı anlaşılmaktadır. Ancak yapılan bu ameliyelerin tümünün başarılı olduğu söylenemez, pek çoğu ölümle sonuçlanmış olabilir.
Bu olayda zebh fiiliyle ölüm/öldürme arasında direkt değil, dolaylı bir ilişkinin kurulabileceği anlaşılmaktadır. Zebh fiili bir öldürme değil, açma ve yarma olayıdır. Ancak bu ameliyelerin büyük bir kısmı ölümle sonuçlandığından zebh ile ölüm arasında direkt bir ilişki var gibi görünmektedir.
Musa'nın isminin asıl anne ve babası tarafından konulamayacağını, olayların seyrine bakarak, hemen söyleyebiliriz. Zira onların çocuklarının olduğunun haber alınması demek, çocuğun ölümü demekti. Bu itibarla ismin Firavun sarayında konulduğu rahatlıkla söylenebilir. Ayrıca ismin taşıdığı mânâ onun sudan bir sandukayla geldiğini ifade ettiğine göre, ismin bebeğe bu olayı yaşadıktan sonra konulmuş olacağı açıkça anlaşılacaktır.
Verilen ismin, bebeğin nereden ve ne ile geldiğini belirtme özelliğine sahip olduğunu biliyoruz. Çünki Hz. Musa (as) ismi Mu ve Sa lafızlarından terekküp etmiştir. Mu kiptî dilinde su, Sa ise ağaç anlamlarına gelmektedir. Bu terkiple bebeğin yaşadığı serüvenin özetlenmiş olduğu anlaşılıyor.
Musa’nın kavmi içinde hakkı anlatıp onunla insanlara doğru yolu gösteren ve yine hakka dayanarak doğruluğu ve adâleti uygulayan bir topluluk vardı.
Araf/159