"Büyük Hayyam'ın bir rübaisidir bu. Bak ne diyor. Muhteşem bir şato varmış vaktiyle. Kuleleri ve duvarları gökyüzüne yükselirmiş. Ülkenin büyük adamları bile oraya, bu şato sahibinin eteğini öpmek için giderlermiş. Ama şimdi, bir kumru, aynı şatonun, dünyaya tepeden bakan saçaklarında, ku ku... ku ku... ku ku... diye ötüyor. Nerede, nerede? O ihtişam, o kudret nerede?"