Fırtına Çocukları
Themos KornarosFırtına Çocukları Gönderileri
Fırtına Çocukları kitaplarını, Fırtına Çocukları sözleri ve alıntılarını, Fırtına Çocukları yazarlarını, Fırtına Çocukları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yabancı şirketlerden başka hiçbir yerde iş bulunamaz olmuştu. Gündelikler düşüktü elbet, çalışma süreleriyse güneşin doğuşundan batışına değin; sıkıysa çalışma...
"Böyle dönemlerde rahat geçim filan aranmaz. Ayakta kalabilmek yeter. Hepsi bu kadar!"
Ulusumuzun 'yetinmeyi bilmediğinin' bilincine varmış kişilerin kanısıydı bu.
Sayfa 19 - Can YayınlarıKitabı okuyor
YILLAR, dertli yıllar çabucak geçip gitti. Şu yaşadığımız anlar daha da çabuk geçiyor. Bir yeniden karşılaşma, aceleci vedalaşmalar her şey. Her şey bir şaşkınlık. Gönül görevini yapmaya vakit bulamıyor...
Acayip şeyler! Elini yumruk yapıp sıkıyorsun. Şöyle bir güzel süzüyorsun bunu. Ve de şu sonuca varıyorsun: İşte bu sıkılmış yumruk yeryuvarlağının tâ kendisi. Tüm evren bunun içinde. Yeter ki bu mikroskobik et topuna aklını verebilesin.
Bunları düşünüyorsun ve de gülmek gelmiyor içinden. Ancak, ara sıra düşlerle karıştırıyorsun işleri. Yapabildiğin bu. Ama düşlerinde bile gülmek gelmiyor içinden...
Sayfa 129
Bak, şu köşede diş çektiriyormuş gibi anıran adama bak. Tam 75 yaşındadır. Elinde balyoz tam oniki saat çalışır her Allahın günü. Şimdi şu an tüm kemikleri, mafsalları sızlamaktadır. İşten gelir gelmez yüzükoyun uzanır, kendisini oğluna çiğnetir. Böylece acılarının hafiflediğini sanır. Ve uyur. Gene de talihli sayılır sırtını çiğnettikten sonra uyuyabildiği için. Ötekiler gözlerini bile kapayamazlar. Beyinlerini fena halde ısırmıştır acılar. İnsan nasıl düşünür bunca acılar içinde? Birer leşten başka birşey değiliz biz...
Sayfa 65
Kasırganın içinden sesler geliyor, bu sesler yürüyüş kumandası veriyor, insanla ilgili bu sesler, bu sözler! Kurtarıcı öğütler veriyor bu insancıl sözler!..
Siyasi partilerin sesi bunlar. Ulus'u «çıkış yolu»na yöneltmek amaciyle çevresinde toplamak isteyen örgütler.
Biri çıkmış şöyle diyor: «<İbadetini ihmal etme, umudunu yitirme. Bir başkası: «Büyük Yunanistan diye homurdanıyor. Bir başkası: Eşitlik istiyoruz! Dinsizlere, allahsızlara ölüm!» diye basbas bağırıyor. Bir başkası da öğüt veriyor: «Geçmiş güzel günlere doğru. Kahrolsun makineler!>>
Herkes yol gösteriyor ama görünürde yol yok. Hayat, yiyecek bir şey bulabilmek için çöp yığınlarını karıştırıyor, büyük caddeleri tarıyor daha çabuk gelecek bir ölümü bekliyerek.
Sayfa 29 - 1966 May Yayınları
Bu sarsıntı çağında duyarlıkla yaşamak gerçekten cesaret istiyor.
Kitlelerden gelecek tehlikenin çanları çalıyor, bu tehlike kapılarımıza dayandı. Kitleler ölüme alıştı artık. Kendi hayatı bir yana, gerçekler bir yana. Üstün tutuyor gerçekleri kendi yaşamından. Korkutmacalar, ürkütmeceler, fikir cambazlıkları, felsefe oyunları, uyuşturucu maddeler, zehirli şiirler ve de tanrılarımız artık para etmiyor. Şimdi en bilgisizleri bile eski bilginlerin ayarında.
Bizim olan herşey düşüncelerimizin sonucundadır; düşüncelerimizde kurulur, düşüncelerimizde oluşur.
İçtenlik, ölümsüzlüğün yoludur, kayıtsızlık ise ölümün yolu.
Hiçbir zenginliği olmayan sıradan şeyleri yiyerek yaşayan, boşluktaki kayıtsız şartsız özgürlüğü algılayan insanlar gökteki kuşlara benzerler; onların yollarını aramak çok zordur.
Asıl amaçları bizi öldürmek değil. Bizi öldürmeleri bir araç onlar için. Amaçları ölüm korkusuyla insanların düşüncelerini yanıltmak, yanlış yönlere çekmek.
Onların riyakarlıklarına güvenmemi, onları örnek almamı benden hiç kimse isteyemez.
İnsanı bir bütün olarak görebilmemiz için kinden, öfkeden arınmamız gerek. Başka türlü yürümez bu iş.Yeniden doğuş olmaz.
Kısmet ukalâların çenesini düşürürmüş.
Elveda arkadaşlar. Cesur ve onurlu olmayı unutmayın.