Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fiyonklu İstanbul Dürbünü

Gül İrepoğlu

Fiyonklu İstanbul Dürbünü Gönderileri

Fiyonklu İstanbul Dürbünü kitaplarını, Fiyonklu İstanbul Dürbünü sözleri ve alıntılarını, Fiyonklu İstanbul Dürbünü yazarlarını, Fiyonklu İstanbul Dürbünü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
319 syf.
7/10 puan verdi
Bir giysiye neler yüklenebilir? Lacivert manto, evde dikilmiş. Mor yorganın altında pembe pijama... Giysilerin anımsatıklarıyla yazılan güzel bir anı romanı. Masalsı bi tadı var. Geçmişte yaşayıp unuttuğumuz pek çok şey canlanıveriyor gözlerimizin önünde.
Fiyonklu İstanbul Dürbünü
Fiyonklu İstanbul DürbünüGül İrepoğlu · Doğan Kitap Yayınları · 20099 okunma
21 Haziran ikisinin de en sevdiği gün üstelik... Yazın başı, sıcak, umut dolu, aydınlık. Kıştan, karanlıktan hoşlanmayanlar için en çok da babasıyla kendisi için güzel günlerin başlangıcı. Ölünecek gün değil ki!
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
Kavuşunca da sürer mi aşk? Acaba fazla mı hayalci kendisi? Yoksa lisede, Almanca dersinde en severek yazdığı o kompozisyon konusu her zaman geçerli mi, "Yerine gelmeyen arzular gerçek mutluluğu oluşturur" diyecek mi?
Sayfa 275Kitabı okudu
Renklerle olayları, renklerle insanları, renklerle aşkı eşleştirmek olası mı? Özellikle edebiyat buna ne kadar uygun bir zemin. Okunanlar yaşam yolunu nasıl da ince ince biçimlendiriyor.
Sayfa 262Kitabı okudu
Demek onun sevgili bahçesinde apartmanlar yükselecek. Başkalarının da olacak orası, kabullenmesi en güç olan da bu. Çoktan başlamış hazırlıklar. Sonunda veda günü bu işte. İkinci katın penceresinden içeri giren morsalkımlar kadar çaresiz. Sanki o morsalkım gibi onun da eli kolu kesilecek. Tüm aileye öfkeli, tüm aileye kırgın. Neden onun kadar üzülmüyor kimse?
Sayfa 227Kitabı okudu
Teyzecim, tutunacak giysisi kalmamış düğmeler üzülmez mi? Açacak kapısı kalmamış anahtarlar gibi?
Reklam
Piyanoya bunca hüzün nasıl dökülür? Ya Schumann'ın o sarmalayan notaları?.. Küçük kız annesinin yanı başında oturuyor, hem onun tuşlarda dolaşan ellerini seyrediyor, hem de duygularını ayrıştırmaya çalışıyor. Annesinin yanındaki taburede ayaklarını sallayarak ritim tutarken, küçüldüğü için burnunun ucu kesilip giyme süresi uzatılan pabuçlarını arada bir piyanonun kenarına çarparken... Notaları yan yana koyarak bu yapılabiliyorsa, kelimeleri yan yana koyarak da yapılır. "Şiirler de böyle oluyor değil mi?"
Kendini bildi bileli öğretilmiş olan bu hitap annesinin mi, babasının mı tercihini yansıtıyor, çok sonradan düşünecek bunu... Ve karar verecek ilerde, kendi çocukları babalarına "sen" diyecek.
355 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Gül İrepoğlu İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nü bitirmiş. (Yani meslekdaşımız.) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Estetik ve Sanat Tarihi Kürsüsü'nde akademik kariyerine başlayıp. 1997’de Sanat Tarihi profesörü unvanını almış. İrepoğlu, entellektüel kişiliğini ve eğitimini yazdığı kitaplarla okuyucusuyla paylaşmış ve paylaşmaya devam etmekte.Bir anı kitabı olan ve 2009'da yayımlanan üçüncü romanı “Fiyonklu İstanbul Dürbünü” giysilerden yola çıkarak İstanbul’un son 50 yılını konu almakta... Çok sevdiği İstanbul, yaşadığı semtler, ailesi ve sevdikleri, anılarda kalan ve unutulmayan kıyafetleriyle birlikte güzel bir yaşam öyküsüne dönmüş. Sayfaları ve satırları süsleyen fotoğraflar ise bu öyküyü daha da hatırda kalır tutuyor. Çok keyifli bir kitap... Benden tavsiye... iyihissetmek.blogspot.com/2018/09/fiyonkl...
Fiyonklu İstanbul Dürbünü
Fiyonklu İstanbul DürbünüGül İrepoğlu · Hep Kitap Yayınları · 20209 okunma