Doğuda ve Batıda Bakışın Tarihi

Floransa ve Bağdat

Hans Belting

En Eski Floransa ve Bağdat Gönderileri

En Eski Floransa ve Bağdat kitaplarını, en eski Floransa ve Bağdat sözleri ve alıntılarını, en eski Floransa ve Bağdat yazarlarını, en eski Floransa ve Bağdat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın fazla yaklaştığı ya da fazla uzaklaştığı resimler etkilerini yitirirler. Sadece tek bir noktada doğru yerde durursunuz. Diğer tüm noktalarda ya çok uzakta ya da çok yakında, ya çok yüksekte ya da alçakta duruyorsunuzdur. Resim sanatında perspektif bize görme noktasını tahsis etmiştir. Ama gerçeklikte ve etik olarak bunu kim benimsiyor? [PASCAL, PENSEES, NR. 85/83]
Kitabın başlığındaki "Floransa" Rönesansı temsil etmektedir, zira Batı kültürünün resim konusunda herhalde en parlak fikri olan perspektif Floransa'da icat edilmiştir. "Bağdat" ise Rönesansta derin izler bırakan Arap bilimini simgelemektedir. Bizim bağlamımızda sözü edilen Bağdat, Abbasi halifeliğinin başkenti olarak uzun süre Arap dünyasının merkezinde yer alan tarihi Bağdat'tır.
Reklam
Perspektif sanatı Arap kökenli bir teoriye, görme ışınları ve ışığın geometrisinin matematik kuramına dayanmaktadır. [Columbia Üniversitesi, George Saliba]
"Perspektiva" Arap kökenli bir görme teorisinin adıydı ve antikçağın "optik" kavramıyla ancak 16. yüzyılda ilintilendirilmişti.
Arap biliminin altın çağına damgasını vuran rasyonellik Batı'da ancak yeniçağda serpildi, çünkü rasyonellik her tür teolojik yükten arınmış bilimsel deneye dayanıyordu. Batı'da ortaçağ dediğimiz dönemde Arap dünyası, daha sonra pençesine düştüğü dogmatik baskılara henüz maruz kalmamış, matematik ve astronomiyi popülerleştirmişti.
Rönesans ile Arap kültüründen aynı bağlamda söz etme denemesinin tek anlamı Blickwechsel, yani bakışmak ve bakış açısını değiştirmektir.
Reklam
Bakışma genellikle iki insan ya da bir tartışmanın tarafları arasında olur. Arap kültürü ile Batı kültürü arasında da zaman zaman böyle bakışmalar oldu, ama bunlar çok farklı türden bakışmalardı ve bildiğimiz gibi her zaman barışçı değillerdi.
Arap, Yahudi ve Hıristiyan kültürünün ortak yaşamındaki mutlu dönemleri anımsamak için Endülüs kavramı yeterlidir. Öte yandan, bu mutlu dönemlerle ilgili fazla kuvvetli bir coşku tarihi eksiltme ya da çarpıtma tehlikesini barındırır. Nitekim Avrupa'nın Yunan edebiyatıyla Arapça çeviriler üzerinden tanıştığına dair yaygın klişe, Arap kültürünün tarihsel rolüne yapılmış bir haksızlıktır. Alhazen'e, namı diğer İbnü'l-Heysem'e adanan üçüncü bölümde bu klişe çürütülür. Antikçağ optiğini geliştirerek bir devrim yaratan İbnü'l-Heysem Arap kültürünün sadece bir çeviri kültürüne indirgenemeyeceğini gösteren kanıtlardan biridir.
Karşılıklı suçlamaların hüküm sürdüğü bir ortamda kimsenin karşısındakini dinlediği yok.
"uygarlık birbirinden çok farklı kültürlerin yan yana var olmasıdır; onu ayakta tutan da bu yan yana var olmadır,"
196 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.