Bireyin dünyadaki yeri gelenek tarafından değil, ekonomik statü tarafından belirlendiğinde ancak, o birey yurtsuz bir insan olur. Ve ancak bu yurtsuzluk içerisinde onun pozisyonunun doğruluğu ve anlamı ortaya çıkabilir. Ne ki bu anlam sorunu kapitalizmden daha eskidir çünkü onun kökeni insanın dünyadaki güvencesizliğine ilişkin olarak daha önce yaşadığı bir deneyime, Hıristiyanlığa dek uzanır.