Allah'a çok şükrediyordu, çünkü artık bacaklarından mıhlı değildi. Abdest alabiliyor, tam kıblenin karşısına geçiyor, unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua edebiliyordu.
Kara Memiş, o vakit birden bire gençleşmiş bir kaplan gibi doğruldu. Duramıyordu. Kalkan, kılıç istedi. Sonra geminin kıçında sallanan sancağı göstererek: şehit olursam onu üzerime örtün! Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir? dedi.