Fransa'nın Kısa Tarihi
Roger PriceFransa'nın Kısa Tarihi Sözleri ve Alıntıları
Fransa'nın Kısa Tarihi sözleri ve alıntılarını, Fransa'nın Kısa Tarihi kitap alıntılarını, Fransa'nın Kısa Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihte ilk kez, büyük bir devlette tüm erkek nüfusa oy verme hakkı tanınmıştı ve giderek artan siyasal bir olgunluğun belirtisi olarak, bunların % 84'ü Nisan 1848'de oy kullanacaktı. Kadınlara yine oy kullanma hakkı verilmedi.
Sayfa 207 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Kadınlara karşı hala ayrımcılık yapılıyordu. Her ne kadar Temsilciler Meclisi 1919'da kadınlara seçme ve seçilme hakkını kabul ettiyse de, öneri Senato'da geri çevrildi ve bu, sonrasında siyasetçilerin öncelik verdiği bir mesele olmadı.
Sayfa 260 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Çok eski zamanlardan beri olduğu gibi, soylular kilise ve devletteki tüm önemli makamları ellerinde tutmaktaydılar; 1718 ila 1789 yılları arasında görev yapan 65 büyük idareciden sadece üçü soylu değildi, diğerleriyse yakın zamanda soyluluk ünvanı alan ailelerden gelmekteydi.
Sayfa 96 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Bizdeki Ağalık sisteminin o dönem Fransa
Köylüler hem lorda hem de devlete hizmet etmeye mecburdu. Hasadın bir bölümünü senyöre ve kiliseye vermeleri, lordun değirmeniyle üzüm cenderesini kullanmaları gerekiyordu. Kendi toprak mülkiyetleri bile kısıtlamalara tabiydi. Toprak satıldığında, öncelikli alım hakkına ve değerli hayvanların avlanma hakkına da sahip olan senyöre bir harç ödemek gerekiyordu.
Sayfa 99 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Savaş hem hükümdarın itibarını ve onurunu artırması hem de hanedanın topraklarını genişletme hedeflerini gerçekleştirmesi için bir sebepti.
Sayfa 74 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Değişimin ilk göstergelerinden biri de 1943'ten itibaren doğum oranlarında meydana gelen artıştı; erkeklerin çoğu Alman savaş ve çalışma kamplarında olduğu için, ciddi bir kriz döneminde yaşanan bir mizaç değişikliğinin belirtisi olan bu artışı açıklamak güçtür.
Sayfa 322 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Soyluluğa erişmek için en sık kullanılan yol soylulara ait makamları satın almaktı.
Sayfa 98 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
''Tek inanç, tek kral, tek hukuk'' ilkesinin geçerliliğine ikna olan ve çok az ciddi direniş tehlikesiyle karşılaşan xıv. Louis 1685'te Nantes Fermanını yürürlükten kaldırdı. Protestanlar din değiştirme, yeraltına çekilme ve göç etme tercihleriyle karşı karşıyaydı. Yaklaşık 140.000 ila 160.000 arasında Protestan son seçeneği tercih etti.
Sayfa 88 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
1347-1348'de Kara Ölümün gelişi, ölüm oranını muazzam biçimde artırdı. Bu büyük salgının peş peşe indirdiği darbeler nüfusun feci şekilde azalmasının başlıca nedeniydi; bir çok bölgede nüfusun üçte biri veya yarısı ölüp gitmişti.
Sayfa 39 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Tıpkı diğer sosyal gruplar gibi, soylular da kendi hayati çıkarları konusunda farklı görüşlere sahip çeşitli gruplara bölünmüştü; zenginleşen ve yoksullaşan soylular, saray soyluları ve taşra seçkinleri, eskiler ve yeniler, politik olarak tabi olanlar ve geniş sülaleler gibi.
Sayfa 95 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
xv. yüzyılın başlarında parayla satın alınabilen yaklaşık 5.000 memurluk varken, bu rakam 1660'ların ortalarında 45.000, 1789'a gelindiğindeyse 70.000'e ulaşacaktı.
Sayfa 80 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
Aciz durumdaki geniş bir halk kitlesi için, hem senyörlere hem de ruhban sınıfına bir takım vergilerin ödenişinin devam etmesi, onları bu dünyada koruyan savaşçıların ve onlara ebedi umut sağlayan ve rahiplerin varlığının sürdürülmesine olan ihtiyaç sebep gösterilerek haklı çıkarılmaktaydı.
Sayfa 51 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
1789'a gelindiğinde soyluların sayısı 110.000 ila 350.000 arasında değişmekteydi (nüfusun % 1 ila % 1,5'i) ve bunlar toprağın dörtte biri ila üçte biri arasındaki bir bölümüne sahiptiler.
Sayfa 96 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
1943 yılına gelindiğinde, tarımsal ürünlerin % 15'i ve endüstriyel ürünlerin % 40'ı Almanya'ya ihraç edilmekte, bunların bedeliyse işgalin masrafları olarak büyük ölçüde bizzat Fransızlar tarafından ödenmekteydi ;
Sayfa 291 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu
''Bir ayaklanmayı askerlerle bastırabilir, bir seçimi köylülerle kazanabilirsiniz. Fakat askerler ve köylülerin desteği yönetmek için yeterli değildir. Doğuştan yönetici olan üst sınıflarla işbirliği vazgeçilmezdir.''
Sayfa 214 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi - Mart - 2016Kitabı okudu