Freud Düşüncesinin Büyüklüğü ve Sınırları Sözleri ve Alıntıları
Freud Düşüncesinin Büyüklüğü ve Sınırları sözleri ve alıntılarını, Freud Düşüncesinin Büyüklüğü ve Sınırları kitap alıntılarını, Freud Düşüncesinin Büyüklüğü ve Sınırları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buddhist felsefeye göre, insanın acıdan kurtulabilmesinin tek yolu, kendini nefret ve ihtirastan, bir de yanılgıdan (bilgisizlikten) kurtarmasında gizlidir.
Gerçeği görmek ve mutluluğu yaşamak ancak, sömürünün bulunmadığı ve bunu gizlemek ya da haklı göstermek için bir takım ideolojilerin geliştirilmediği, böylelikle de insanın aklını ve sevgisini tam olarak kullanabildiği bir toplum biçimi içinde olabilir.
Bir insanın kendi hakkındaki düşünce ve görüşleri ile onun gerçek hali, birbiriyle çoğu kez uyuşmaz. Birçoğumuz kendimizi aldatıp kandırmakta ve kendi düşüncelerimizin gerçek olduğunu sanmaktayız.
Sevgi, kendini adamak, görev duygusu gibi şeyler tarafından bazı davranışlar doğrultusunda motive edildiğimizi düşünürüz. Ama gerçekte güçlü olmak arzusu, mazoşizm ve bağlılık ihtiyacı tarafından motive edilip yönlendirildiğimiz bilince çıkmaz hiç.
Freud'un yanıldığı ve varsayımları yüzünden de yanılmak zorunda olduğu nokta, anneye olan bağlılığın cinsel yönde olduğu inancıydı.
Sayfa 72
Bazı şeyler vardır ki, bunlar sağlıklı bir insan aklının sınırlarını aşarlar. Böyle düşünceler ya çok küçük bir grup tarafından paylaşılır ya da bir tek o kişiye özgü kalırlar. Bu nedenle düşünce sahibinin diğer insanlarla olan bağları kopar, yalnızlaşır ve tek başına kalır. İşte bu deney, deliliğin kökenidir. Zaten delilik de, insanın, diğer bütün herkesle bağlarını koparması halidir.
Sayfa 177
Bence Freud'un en büyük buluşu, kültürel ve felsefi sonuçları ile düşünmek ve olmak arasındaki çelişkiyi ortaya koymasıdır. Ama çocukluk dönemi cinsel eğilimlerinin bilinçli zihin aracılığıyla bastırıldığını ve düşünmek ile olmak arasındaki çelişkinin gerçekte, düşünmek ile bastırılmış çocukluk dönemi cinselliği arasında olduğunu kabul etmesi, onun bu büyük buluşunun anlamını daraltmış ve sınırlamıştır.
Sayfa 65
Narsist bir insan için ona gerçek olarak gelen tek şey kendi kişiliğidir. Duyguları, düşünceleri, ihtirasları, istekleri, bedeni, ailesi, yani kısaca kendisi ve kendisine ait olan her sey. İnandığı şeyler, sırf o inandığı için doğrudur.
Teorik varsayımları nedeniyle Freud, sevgi nesnelerini kabul etmek zorundaydı, çünkü Libido nesnelere de, insanın kendi benliğine de yönelse, yine Libldo olarak kalır.» Sevgi de bir nesneye bağlı olan
cinsel bir enerjidir. Yani bir nesneye yönelmiş, fizyolojik kökenli bir içgüdüden başka bir şey değildir.
İnsan soyunun devamını sağlayan biyolojik bir, zorunluluğun artığıdır. Erkekler için «sevgi», onların yeme - içme gibi ihtiyaçlarını da giderdikleri için değerli olan kişilere karşı duyulan bir bağlılıktır.
Yani yetişkinlerin sevgisi çocuklarınkinden hiç de farklı değildir: İkisi de kendilerini besleyenleri severler. Bunun birçok insan için doğru olduğu şüphesizdir. Onların sevgisi, kendilerini besleyip, koruyanlara karşı duydukları bir şükran hissidir. Güzel, ama bunu «işte sevgi budur diye ileri sürmek, basitliktir. Freud'un, kadınlar «narsıst bir sevgi biç:mine
sahip olduklan için, yani başkalarını severken aslında kendilerini sevdikleri için bu yüksek düzeye erişemezler. «Sevmek, özlem duymak ve yokluğunu hissetmek benlik duygusunu azaltır. Ama sevilmek ve sevgisine karşılık bulmak, hele sevilen nesneye sahip olmak onu yine yükseltir .
Sayfa 9Kitabı okudu