Başka yüzleri tanımamış ve inclememiş olsaydım kendi yüzümü dahi tanıyamaz, hatta bir yüzüm olduğunu bilemezdim.
(..)
Ancak ve ancak kolektif olarak var olabilirim ve insan olarak kimliğimi başka insanlarla temasımdan edinirim.
Dini öldürmeye niyetlenmedim hiç. Çünkü edebi hakikatleri, şeylerin özünü arayacak cesaret ve azimden yoksun olanlara diğerkâm ve iyi bir hayat sürdürmeleri yolunda doğru davranış kurallarını göstermekte yetindiği takdirde, çok kullanışlı olduğu kanısındayım.
- Toplumların körlüğünün daha da arttığı, en azından aynen öyle devam ettiği korkunç bir dönem. Ilerleme ile barbarlığın müttefik olduğu bir dönem.
- Cehalet ve korku her yerde ve farklı biçimlerde doğaüstü güçlere yöneltir insanları.
Bir dağın tepesine tırmanırken, zirveye ulaşmak için saptığım her farklı patika dağa dair algımı etkileyecek, bana başka bir imge sunacaktır; ama dağ, bilme yeteneğimin ötesinde, aynı dağ olarak var olmaya devam edecektir.
"Kitleler içinde sağlam bir dayanışma duygusunun tesis edilmesi için yabancı bir azınlığa karşı belli bir düşmanlığın olması şarttır. Bu azınlığın sayısal bakımdan güçsüzlüğü de zulme uğramasını körükler."
''Bilinçdışı ruhsal yaşamın kendisi ve esas gerçekliğidir; en derin doğası bizim için dış dünyanın gerçekliği kadar bilinmezdir ve duyu organlarımız dış dünya hakkında bizi ne kadar bilgilendirse, bilinç de aynı şekilde bilinçdışı hakkında bizi eksik bilgilendirir.''