Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Friedrich Balkonunda

Carlos Fuentes

Sayfa Sayısına Göre Friedrich Balkonunda Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Friedrich Balkonunda sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Friedrich Balkonunda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nietzsche; kaşlar ve bıyıklarla kaplı adam
Yandaki balkonda bir adam korkuluğa yaslanmıştı ve o saatte in cin top oynayan geniş caddeye derin bakışlarla bakıyordu. Onun geceye bakışından daha az derin bir biçimde ona baktım. Bakışıma karşılık vermedi. Kimdi acaba? Kalın kaşlar gözkapaklarının üzerine düşüyordu. Ne diyordu? Uzun ve gür bıyıklar ağzını gizliyordu. Ne var ki ikisinin -kaşlar, bıyıklar- arasında, sanki sadece temiz bölgeler olmalarından ötürü açıktaki iki kalça kadar çıplak görünen, ilk başta münasebetsiz diye nitelediğim bir çıplaklık göze çarpıyordu. Kaşlar ve bıyıklarla kaplı o suratın temiz kısmı insanı, kılsız olan kötüdür, türünden yanlış bir düşünceye sürüklüyordu ve bunun yegâne sebebi genelden farklı olmasıydı, zira kaşlar ve bıyıkların gürlüğü bu adamda genel kuralmış gibi duruyordu.
Eğer gecenin bitmesine rağmen gündüz gelmiyorsa, saatlerin hangi arafında sonsuza dek beklemede kalacaktık?
Reklam
Ölü ya da diri, burada olalım ya da olmayalım, kendi bengi dönüşüyle yetinen, ıssız dünya. Kendisinden başka hiçbir şeyin olmadığı bir dünya. Kendi döngüsüne bırakılmış dünyanın kendisi hakkında düşünüp düşünmediğini, kendisinin "dünya" olduğunu bilip bilmediğini, bir gezegenler sisteminin parçasını teşkil ettiğini anlayıp anlamadığını ve bizzat evrenin bile sonsuz, tasavvur edilemez ya da başı sonu olmayan bir şey olma arasında tereddüt edip etmediğini bilmiyorum. Diğer gerçeklik. Bildiğimiz gerçeklik.
"Eğer gecenin bitmesine rağmen gündüz gelmiyorsa, saaterin hangi arafında sonsuza dek beklemede kalacaktık?"
Nereden çıkmış bütün bunlar? Uyanmak ya da yıkanmak, kahvaltı etmek, işe gitmek, iş arkadaşlarımız ve dostlarımızla takılmak, öğle yemeğini ikinci kez yemek, okumak, dünyaya bakmak, sevişmek, akşam yemeği yemek, uyumak için gece ve gündüze gerçekten ihtiyacımız var mı? Yaşamlarımızın, bizim niyetlerimize tamamen yabancı, bizim etkinliklerimize (ya da onların eksikliğine) tamamen kayıtsız bir dönüş tarafından belirlenmiş değişmez -vakur- döngüsü.
"Belki de cennet böyle bir şeydir."
Saatlerden, görevlerden, arzulardan sıyrılmaya ve beni her türlü uğraştan kurtaracak sonsuz bir şafağa maruz kalmaya cesaretim olur muydu benim? Belki de cennet böyle bir şeydir: Bizi her türlü mecburiyetten kurtaran bir şafak vaktidir.
Reklam
Bir kuş olmak...
Ya da artık var olmayan bir şeyi (uçmak için gündüzü, ortadan kaybolmak için geceyi) ararken nereye gittiğini bilmeden uçan ebedi bir kartal.
Tutsaklık. Ya da özgürlük. Sadece bir gün yaşayan bir kuş olmak.
Bunun aynı zamanda bir cehennem olacağını düşündüm: asla sökmeyen bir şafak. Özgürlük. Ya da kölelik. Sonsuza dek dünyanın şafağında yaşamak.
"Bizi her türlü mecburiyetten kurtaran bir şafak vaktidir. "
226 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.