İstanbul'da İngiliz-Fransız süngüsünün "kibirli" himayesi altında oturan resmi Türk yönetimi anlaşılmaz bir vurdumduymazlıkla bütün bu hareketlere duyarsız kalıyordu Bu nedenle Kurtuluş Harekatı bu yönetimin dışında ve bu yönetimin karşısında olarak gelişti. Giderek de açık bir devrimci karakter kazandı.