Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Furkan Allah'a Emanet Ol

Kahraman Tazeoğlu

Furkan Allah'a Emanet Ol Gönderileri

Furkan Allah'a Emanet Ol kitaplarını, Furkan Allah'a Emanet Ol sözleri ve alıntılarını, Furkan Allah'a Emanet Ol yazarlarını, Furkan Allah'a Emanet Ol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sınırları olan hayaller o hayali kuranları gülümsetir sadece...
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Kitap Furkan ve Zeynep'in aşkını anlatır.Birbirlerini severken sırf bir yanlış anlama yüzünden her şeyi bırakıp gider Zeynep. Aslında kendi hayatlarımızda da bunu yapıyoruz bazen.Duyduğumuz yada gördüğümüz bazı şeylerin gerçek sebebini araştırmadan peşin hüküm verip kendi kendimize kafamızda kurarız ve acı çekeriz.Ne duyarsak duyalım kendi kafamızda kurmadan önce gerçek öğrenmeye çalışsak belki de çoğu yaşadığımız acıyı boşa yaşadığımızı görücez.Kitapta da tam olarak bu anlatılıyor aslında.Gördüğü ve yanlış anladığı bir yazıdan dolayı yıllarca sevdiği adamdan uzak kaldı.Hem kendisini hem onu büyük bir acıyla baş başa bıraktı.Gerçekten bu kadar acı çekmeye değer mi? Gidip sorsaydı sevdiği insandan yıllarca ayrı kalmaz ve başkasıyla evlenmek zorunda kalmazdı.Sonu mutlu bitti en azından kitabın sonunda gerçeği öğrendiler ve kavuştular. Bu kitaptan öğrendiğim en büyük ders bu oldu sanırım.Asla gerçeği öğrenmeden duydukların yüzünden peşin hüküm verme. Gerçekten çok güzeldi hikaye ve içerisindeki bazı yazılar o kadar güzeldi ki.Aşkı çok güzel tarif etmiş.Kitapta en sevdiğim yazı buydu: "Birine sahip olmak istiyorsan ona kelepçe değil kanat takacaksın. Uçabildiği halde hâlâ yanındaysa senindir. Ve insan insana sevildiği için değil sevdiği için sadık kalmalı. Sadakat karakterin kalbidir. Kalbi atmayanın karakteri de gelişemez." Okunması gerekengüzel bir kitap.Tavsiye ederim.
Furkan Allah'a Emanet Ol
Furkan Allah'a Emanet OlKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 2018224 okunma
Reklam
Senden başkasına güvenmedim. Bana korkmamayı sen öğrettin. Yaram da sendin yarim de... Bu yüzden ben yaramdan hiç korkmadım. Ben yaramı hep sevdim. Ama bazı yaralar var ki merhemi ne aşkta ne ayrılıkta.
Sayfa 129 - Destek YayınlarıKitabı okudu
"Ben yaralarına sargı bezi olmak için gelmedim Zeynep. Yarayı iyileştiren her sargi bezi sonunda çöpe atılır. Ben yaranı iyileştirmek ama aynı zamanda o yarada kalmak için geldim"
Sayfa 128 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Senin hiç çareni elinden aldılar mı Furkan? Benim aldılar.Hem de tüm çarelerimi aldılar. Sana veda bile edemedim. Son kez gözlerine bakamadım. Nereden okuduğumu bilmiyorum ama bir yerde okumuştum. Bir bir dizede geçen sözler için yazmıştı bunu. Şöyle diyordu aklımda kaldığı kadarıyla: 'Her şey istediğin gibi giderken, bir şey ama tek bir şey kaçıp gider elinden. Tek bir bedel diğer hepsine değer. Neyi en çok istediğini onu kaybettiğinde anlar insan. Neyin eksik olduğunu onu özlediğinde anlar. Hep istediğin şeyi koyduğunda sonunda yerine, içine düşen korku gerçeği anlatır sana. Hayatındaki eksik şeyi bulduğunda, avucunda eriyen kar gibi gitmesini bekleyeceksin. Çünkü bu derde bir çaren yok. Bu soruya bir cevabın yok henüz. Birinin elinden en önemli şeyi al, onu çaresiz kıl. Günaha böyle girilir. Birinin elinden sevdiğine yardım edecek çaresini al, gittiği yere gidemesin peşinden, acı asıl öyle çekilir. Sevdiğini son defa gördüğünü bilmek mi daha zordur. onu son defa görememek mi? Onu karanlığa kendi elinle teslim etmek mi daha korkunçtur, onu oradan çekip çıkaramamak mı?"
Sayfa 127 - Destek YayınlarıKitabı okudu
"Sen neden vazgeçmedin peki?" diye sordu bana. Cevabı o kadar uzundu ki... "Hayatımda başkası diye bir şey olmadığı için seni hiç başkalarında aramadım. Aşk böyle bir şeydi işte. Senden ve benden kurulu dünyamda nasıl vazgeçebilirdim senden? Bu, insanın diğer yarısını inkâr etmesi olmaz mıydı? Bunu yapamazdım. Böylesi güçsüz bir karakterim yoktu benim. Unutma, karakterin güçsüzse sadece kendini oyuncak etmez aynı zamanda başkalarının da oyuncağı olursun" dedim ona."İyi geçen tek bir gecem,aydın olan tek bir günüm olmadı senden sonra.Öyle ya iyi gecelerin olmadan nasıl günaydınların olsun...
Sayfa 125 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zaman o ana çakılıp kalmıştı sanki. Koca bir geçmişi nereye gömecektim şimdi? İnsanın geçmişinin mahvolması belki katlanılabilir bir şeydir ama benim geleceğim de mahvolmuştu artık. Gelecek günlerimde bir tek o olduğu için artık onsuz bir gelecek düşleyemiyordum. Yani geleceğim gelmeden ben bitmiştim. Şimdi kalbim kimin için çarpacaktı?
Sayfa 125 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Ama ben bir daha karşısına hiç çıkmadım onun. Uzaktan izlerken, artık daha uzaktan izlemeye başladım. Yaşamadıklarımızın hayaliyle yaşıyordum. Aynı hayalleri her gece kuruyor, sabah çöpe atıyor, akşam yine çöpten topluyordum. Yarım bir insandım ben artık. Yarım yamalaktım. İçimin acısı dinmedi. Onca kafiye buldum acılarıma yine de bir şiir etmedi.
Sayfa 123 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Yıllar sonra ilk kez göz göze geldik onunla. Aramızda beş yıl süren beş saniyelik bir suskunluk oldu... Yüzünde en küçük bir mimik olmadan yağmur gibi indi yaşları. Ben onun gözlerine 'Hayatın içinde aradığını başkalarının kollarında bulmak ne acı. Yakmadığın kaç mum söndü içimde bir bilsen. Ah be sevdiceğim ziyan ettin bizi. Kanadıma gökyüzü olmadın kanadığıma yanıyorum şimdi. Sözlerini bir türlü öğrenemediğim bir şarkı gibi saklıyorum seni' der gibi baktım. O ise benden 'Bazı sözler anlaşılmasın diye yazılır. Her şeyi geçmişte bırakmak için fazla ileri gittim' der gibi kaçırdı bakışlarını. Bilmediği bir dili anlıyordu insan onu sevince. Ve ne çok şey anlatıyordu ağzından çıkan sessizlik...
Sayfa 122 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Ne güzel tarif etmiş yaşadığı hisleri
Sadece şöyle tarif ederdim yaşadığım şeyi sorsalardı: Yağmur yüklü bir bulutun altındasın ve susuzluktan ölüyorsun ama o bulut sana yağmurunu değil gölgesini veriyor. Sen o buluta âşıksın ve bir gün sana yağmurunu yağdıracağını sanıyorsun. Ama o bulutun senden haberi bile yok ve başka birine sunuyor tüm bereketini.
Sayfa 121 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan birini bu kadar sevebilir mi gerçekten?
Bazen kendimi ona belli etmek isterdim. Buza dönmüş içimle çıkıp karşısına 'Ben geldim yak beni!' diye bağırmak isterdim. Uzaktan onu seyredip donmaktansa, yakınına gelip yanmayı dilerdim. Ruhumla seviyordum. Bedensiz bir aşktı bu. Sessizce ağladım her gece.
Sayfa 121 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Zeynep başını adamın omzuna yaslardı bazen; ben ölürdüm. Bana ait olmayanı bana aitmiş gibi hissederek, başkasının kollarında izlemek öyle acıtırdı ki canımı.
Sayfa 121 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Adam çok iyiymiş, hiç üzmezmiş karısını. Ne derse yaparmış. İyi ki de öyleydi. Yoksa benim bakmaya kıyamadığımı üzene nasıl bir düşmanlık beslerdim Allah bilir. Beslerdim de ne olurdu? Hiçbir şey yapamazdım ki... Bana ait değildi ve karışma hakkım yoktu. Hiçtim...
Sayfa 120 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Mutluluğun peşinden koşarak da mutlu olunabiliyormuş... Yokluğunla da yaşanabiliyormuş... Kalbim haklı. Ama olsan daha güzel yaşanırdı...
Sayfa 115 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Bir yara kaldı senden. Beni hayatta tutan her şeyi o yaraya basıyorum. Hüzünlü şarkılar dinliyorum. Acı veren şarkılar... İnsanın içini acıtan bu şarkıların en iyi yanları ne biliyor musun? Bitmeleri! Bittiğine emin olmadığın her şey her gün yeniden başlıyor çünkü...
Sayfa 114 - Destek YayınlarıKitabı okudu
371 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.