Fütüvvet-Name-i Kebir: Miftâhu'd-Dekâik fî Beyâni'l-Fütüvve ve'l-Hakâyık
RazavîFütüvvet-Name-i Kebir: Miftâhu'd-Dekâik fî Beyâni'l-Fütüvve ve'l-Hakâyık Gönderileri
Fütüvvet-Name-i Kebir: Miftâhu'd-Dekâik fî Beyâni'l-Fütüvve ve'l-Hakâyık kitaplarını, Fütüvvet-Name-i Kebir: Miftâhu'd-Dekâik fî Beyâni'l-Fütüvve ve'l-Hakâyık sözleri ve alıntılarını, Fütüvvet-Name-i Kebir: Miftâhu'd-Dekâik fî Beyâni'l-Fütüvve ve'l-Hakâyık yazarlarını, Fütüvvet-Name-i Kebir: Miftâhu'd-Dekâik fî Beyâni'l-Fütüvve ve'l-Hakâyık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah'ım! Hayatımızı her hayırda ziyade eyle, ölümümüzü her türlü kötülükten kurtuluş eyle. Muhtaçlığımızı hidayet ve tevfiğinle engelle, sana itaatte baş gösteren zayıflığımızı kuvvetlendir, kıyâmet günü bizden tedirginliği gider; rahmetinle ey rahmetlilerin en merhametlisi...
Allah'ım! Bizi ilimle zengin, takvâyla müşerref kıl ve öğrettiklerinle bize fayda ver; bize verdiğin rızıklarla bizi hoşnut kıl, verdiklerini bize bereketli kıl, bizi öldürdüğünde merhamet eyle; dinimizi dünyamızla, âhiretimize takvâyla yardım et, bizi görmediğimiz şeylerden muhafaza eyle, bizi bir an olsun nefsimizle ve yarattıklarından biriyle baş başa bırakma.
Ey Allah’ım ! Cömertliğinin nuruyla senden güzelliği ve fazlasını istiyorum.
Allah’ım ! Beni İslam diniyle yücelt. Bana hidayet ve inâyet tacını iyidir. Bana dostlarının yolunu kolaylaştır. Bana Resûl’ün Muhammed Mustafa’nın ( Sâlat ve selam onun üzerine olsun ) yolunu ilham et. Kederimizi üzerimizden kaldır ve bizi hiç ummadığımız yerden rızıklandırır.
Allah’ım, ben sen şahit tutuyorum nitekim şahit olarak sen yetersin; ve nebîlerini, resullerini, meleklerini, arşını taşıyanları, göklerinde ve yerlerinde yaşayanları, onların içinde üstünde altında ve aralarında bulunanları şahit tutuyorum ki: Sen el-Melik, el-kuddûs, es-Selâm, elin el-Mümin, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cabbâr el-Mütekebbir, yaratıcım rızık verenim ve her şeyin Rabbi olan Allah’sın. Sen tek ve hiçbir ortağı olmayansın. Sen zalimlerin söyleyegeldiği şeylerden mübarek ve çokça yücesin.
Hikmeti ehlinden gayrına vermeyin, hikmete zülmedersiniz; onu ehlinden de alıkoymayın ehline zulmedersiniz.