Birbirine sançılub her yan tenümde ohlarun
Murg-u rûhum kaydına olmuş müretteb bir kafes
(Vücudumdaki oklar tenimde artık yer kalmadığı için - birbirine saplanmaktadır. Böylece, ruhumun kuşunu tutmak için yapılmış bir kafes meydana gelmiştir.)
Gezme ey gönlüm gâfil fezâ-yi 'ışkda
Kim bu sahrânun güzer-gehlerde çoh sayyâdı var
(Ey gönlümün kuşu aşkın fezasında gafil gafil gezme. Zira bu sahranın güzergâhında dolaşan çok avcılar vardır.)
Eyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur
Her kimün kim devr cevrinden dil-i nâ-şâdı var
(Öyle kötü durumdayım ki, zamanın cefasından dolayı gönlü kederli olanlar, benim bu halimi görünce kendi hallerine şükrederek sevinirler.)
Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle
Derde yoh sabrı anun her lâhza min feryâdı var
(Ben temkinliyim, beni bülbüle benzetme ey gül. Onun derde tahammülü yok, her an binlerce feryadı var.)