Galilei, Yıldızların Habercisi
Jean-Pierre MauryGalilei, Yıldızların Habercisi Sözleri ve Alıntıları
Galilei, Yıldızların Habercisi sözleri ve alıntılarını, Galilei, Yıldızların Habercisi kitap alıntılarını, Galilei, Yıldızların Habercisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bruno
Dominiken ve filozof olan Giardano Bruno (1548-1600) 1576'da sapkınlıkla suçlanır. Tarikatından ayrılmak ve yurtdışına kaçmak zorunda kalır. Birkaç yıl sonra Venedik'e yerleşir, ama Roma Engizisyonu'na teslim edilir yılları süren bir mahkemenin ardından 1600'de odun yığınına bağlanarak yakılır. Bruno kitaplarında Aristoteles'i eleştirir, Kopernik Sistemi'ni savunur, hatta daha da ileri gider: Evrenin sonsuz olduğunu varsayar ve yıldızların belki de başka güneşler oldukları, onların etrafında belki de başka meskûn gezegenler döndüğü olasılığından söz eder...
Sayfa 20Kitabı okudu
Cahil, kaba konuşan, saldırgan insanlar kendilerini "imanın bekçi köpekleri" diye isimlendirirler.
Sayfa 73Kitabı okudu
Bilimsel düzlemde kazanan çoktan Galilei olmuştu. Ama Floransa başarısı karşısında gelenekçilerin rahatsızlığı artık başka bir boyut kazanıyordu. Bundan böyle Din ve Engizisyon, bilgini sessizliğe sürüklemek için seferber olmuş iki silah olacaktı.
Sayfa 77Kitabı okudu
Gökyüzü yürürlükten kaldırılmıştır.
Galilei - Ay bizim için neyse biz de ay için oyuz ve ay bizi bazen bir hilal, bazen bir yarım daire, bazen tam bir yuvarlak olarak görüyor, kimi zaman ise hiç görmüyor.
Sagredo - Yani Ay ile Dünya arasında hiçbir fark yok mu?
Galilei - Görünüşe göre yok.
Sagredo - Yaklaşık on yıl kadar önce Roma'da bir insanı yaktılar. Adı, Giardano Bruno'ydu ve o da bu savı ileri sürmüştü.
Galilei - Evet. Ve şimdi görüyoruz. Gözünü teleskoptan ayırma, Sagredo. Oradan, Gökyüzü ile Yeryüzü arasında bir fark olmadığını görüyorsun. Bugün 10 Ocak 1610. İnsanlık güncesine şunu yazıyor. Gökyüzü yürürlükten kaldırılmıştır.
Sagredo - Bu korkunç bir şey.
Sayfa 106 - Bertolt Brecht, GalileiKitabı okudu
Bir şey keşfetmek isteyen hayal gücünü kullanmalı, icatlardan yararlanmalı ve tahminlerde bulunmalı. Bunu başaramazsan eğer, binbir farklı çare bulunur.
Sayfa 1 - Galileo, 1591Kitabı okudu
Herkes yeni bir ada keşfetmeyi, hiç insan ayağı değmemiş bir kumsala ilk ayak basan, hiçbir haritada yeralmayan bir vadiyi, bir gölü ya da bir dağı ilk gören kişi olmayı düşlemiştir. (...) Galilei'nin keşfettiği ise bir ada ya da bir dağ değildir. Kendinden önce hiç kimsenin görmediği yeni bir âlem, yeni bir evren ile karşı karşıyadır. (Gökyüzü!)
Sayfa 31Kitabı okudu
Ve yaptığı deneyler Aristoteles'le çelişirse, kabahati Aristoteles'te bulmakta hiç duraksamaz... Her şeyin ötesinde bilimler, iki bin yıldır hiç ilerlememişse, bu onları yeniden ilerletmekten vazgeçmek için bir neden olamaz!
Sayfa 13Kitabı okudu
Kopernik sistemi
Kopernik Sistemi
1473'te Polonya'da doğan Mikolaj Kopernik, (...) 1506'dan itibaren Güneş'in hareketsiz olduğunu, hem Yer'in hem de diğer gezegenlerin Güneş çevresinde döndüklerini ve yıldızların hareketli gözükmesinin sadece bir görüntü olup Yer'in kendi etrafında dönmesinden kaynaklandığını düşünür. Bu düşünceler evren imgesini basitleştirseler de, Kitabı Mukaddes'le çelişirler. Neyse ki Kopernik'in kitabı tam öleceği sırada yayınlanır.
Sayfa 25Kitabı okudu
"Çürümüş bu çağ, çürümüş!"
Galilei'ye ültimatom verilir: Ya fikirlerinden vazgeçecek ya da Kilise ile savaşa girecektir. Ya Kopernik'in fikirlerini matematiksel bir varsayım olarak sunup bunun ötesine geçmeyecekler ve Kilise de onların başlarını ağrıtmayacak; ya da bu fikirleri evrenin hakikatleri olarak kabul edecekler ve o zaman da savaş ilan edilecektir. Böylece iki bin yıl geriye, Atina'da Yunan filozofların astronomlara göksel hadiseleri matematiksel olarak betimlemeyle yetinmeyi dayattıkları -yoksa astronomlar dinsizlikle suçlanacaktı- noktaya geri dönülmüştü. Yer ile Gök arasındaki büyük bölünme o devre dayanır, daha sonra Aristoteles bu ayrılığı derinleştirmiş ve tüm dinlerde var güçleriyle bunu desteklemişlerdir. Dinsel makamlar iki bin yıl boyunca "Yerle Göğü birbirine karıştırmayı" yasaklamışlardır! Ama şimdi bir yenilik söz konusudur: Galilei'nin dürbün sayesinde yaptığı keşifler vardır. Ay'da ki dağlar, Güneş'teki lekeler, Jüpiter'in uyduları ve Venüs'ün farklı evreleri, hepsi görülmektedir - ve Kilise de bunları kabullenmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle astronomları matematiksel betimlemelerle yetinmeye ve dünyanın, evrenin gerçek doğası üzerine her türlü sorudan kaçınmaya zorlamak iyice güçleşmiştir.
Sayfa 83Kitabı okudu
Güneş'in gerçekten sistemin merkezinde yer aldığını ileri sürmek, "sadece filozoflarla ilahiyatçıları öfkelendirmekle kalmayıp, Kutsal Metinler'in tersini beyan ederek kutsal imanımıza zarar veren, çok tehlikeli" bir tavırdır.
Sayfa 82 - Bellarmino, 12 Nisan 1616Kitabı okudu
Ptolemaios Sistemi
MS 2. yüzyılda İskenderiye'de çalışmış son büyük Yunan astronomu Ptolemaios'un evreni. Onun daha çok Almagest adıyla bilinen başyapıtı evren sisteminin sergilenmesini de içerir. Ptolemaios'a göre, Yer evrenin merkezindedir; etrafındaki ilk kat hava, sonraki de ateştir. Gezegenlere (Ay ve Güneş dahil) ayrılmış yedi kürenin ardından, sekizincisinde yıldızlar yer alır; dokuzuncusu billursu küre, onuncusu ise hareketli küredir. Daha sonra Tanrı'nın ve tüm kutlu varlıkların ikametgahı olan göğe varılır. Jeosantrik (Yunancada gaia= yer) denen bu sistem yüzyıllar boyunca yürürlükte kalacak, ancak Kopernik'le birlikte yeniden gözden geçirilecektir.
Sayfa 23Kitabı okudu
Sapkın ve hiçbir şekilde ruh esinliği içermemiş bir fikir varolabilir miydi?
Sayfa 115Kitabı okudu
Galilei'nin yeni dürbününü çevirdiği ilk gökcismi Ay'dır. Kapıldığı hayranlık ve büyülenme duygusu ise bizim hayal edebileceğimizin çok ötesindedir. Resmi astronomi Ay'ın düz ve kusursuz, kristal gibi perdahlanmış bir küre olduğunu öğretiyordu. Ama Galilei gözünü dürbününe yapıştırır yapıştırmaz bu öğretilenin tam tersini görür.
Sayfa 33Kitabı okudu
Galilei programının birinci bölümünü tamamlamıştır. Dürbün onu dört ay içinde şan şöhret sahibi yapmış; bilgin, para sıkıntısının büyük bölümünden bir anda kurtulmuştur. Şimdi sıra programın ikinci bölümündedir... Padova'ya döner, ikinci dürbününü bir an önce bitirmek için sabırsızlanmaktadır. Bu ikinci dürbün dokuz değil yirmi kat büyütecektir! Ve Galilei'nin niyeti, onu Murano'da dolaşanlara değil, gökyüzüne çevirmektir.
Sayfa 30Kitabı okudu