Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

6 Cilt

Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi

Burhan Bozgeyik

Sayfa Sayısına Göre Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
27 Mayıs 1960 Millet iradesinin katledildiği gün...Demokrasinin silah zoruyla alaşağa edildiği, milletin helal oylarıyla seçtiklerinin zorla işbaşından uzaklaştırıldığı gün .. Demokrasiye susamış olan milletin milletin yüreğinin kan ağladığı gün .. İşte milletin kanlı gözyaşı döktüğü bugünde düğün bayram edenler de vardı. "Yaşa!Varil!" diye bağıranlar, adeta sevinç delisi olanlar da vardı. 6. Cilt
1928'den sonra yapılan Harf İnkılabıyla bin yıllık mazinin üzerine kalın bir perde örülmüş, 1930'dan sonra yazdırılan ders kitaplarıyla yeni bir ideoloji ortaya konulmuştu. Çok geçmeden yegane hedefin, İslami kelimeler olduğu görüldü. Zira Avrupa dilleri menşeli kelimelere dokunulmazken; İslam kültürüne ait ve Osmanlıca denilen zengin dille söylenmiş ne kadar kelime varsa teker teker değiştirilmekteydi. Bu hareket o kadar ileriye vardırılmıştı ki, artık şahıs isimlerine de tepki gösterilir olmuştu. 5. Cilt
Reklam
Anadolu ajansı kanalıyla yapılan resmi açıklamada Atatürk'ün "öz adı" için şu açıklama yapılıyordu: "Anadolu ajansı bildiriyor: 4 Şubat tarihli tebliğde Önder Atatürk'ün öz adının 'Kemal' olarak yazılmış olduğunu gördük. Bu hususta yaptığımız tahkikten böyle yazılış sebep ve temeli anlaşıldı: "İstihbaratımıza nazaran Atatürk'ün taşıdığı "Kamal" adı Arapça bir kelime olmadığı gibi Arapça 'Kemal' ( olgunluk) kelimesinin delalet ettiği manada değildir. "Atatürk'ün muhafaza edilen soyadı, Türkçe 'ordu ve kale' manasına olan 'Kamal'dır. (5 Şubat 1935, Cumhuriyet) 5. Cilt
G.Jaeschke, "Yeni Türkiye'de İslamlık" isimli eserinin 31. sayfasında , "Mustafa Kemal Paşa, Ankara'ya gelişinin ertesi günü(28 Aralık 1919), şehrin ileri gelenlerine, İtilaf Devletlerinin, 'İslamları Pazar günününü yevm-i tatil ve mübarek suretinde tanımağa icbar eden ve İslamların yevm-i mahsusu olan Cuma gününü resmen tanımayan milletler' olmalarından yakınmıştır"(s.31) diyor. 4. Cilt
Osmanlıca kelimelerin yerine çoğu defa Batı menşeli kelimeler konulmasında hiçbir mahzur görülmemekteydi. Mesela: "Alemşümul" kelimesini karşılığı olarak Fransızca "üniversal" kelimesinden bozma "evrensel" kelimesi kullanılıyordu. "Encümen" atılıyor yerine "Commission" kelimesinden bozma "komisyon" konuluyordu. 5. Cilt
Türkiye'nin hür ve demokrat olmasını hazmedemeyen ve demokrat bir Türkiye'de "parsa toplayamayan" iç ve dış mihraklarla bu mihrakların "tutulmadık avukatları" bu talebe hadiselerini bahane ederek ortalığı ayağa kaldırıyorlardı. Gazeteler de hemen her gün manşetlerle fotoğraflarla bu hadiseleri vererek ihtilale zemin hazırlıyorlardı. Öyle ya, hiç durup dururken ihtilal yapılır mıydı? Silahlar patlayacak, talebelerle polis çatışacak, ortalık iyice karışacaktı ki "kurtarıcılıar" sahneye çıksın ve filmin son sahnelerinde -tam zamanında- duruma el koysun. 6. Cilt
Reklam
İhtilal öncesindeki gazetelerde yer alan haberlere baktığımızda "irtica" feryadını en çok CHP'nin kopardığını görmekteyiz. İrtica neymiş? Ezanı Muhammedinin yeniden asli şekliyle okutulması, Kur'an'ı Kerim öğretilmesine izin verilmesi ve din ve vicdan hürriyetinin gereği olarak Müslümanlara dini hayatlarında serbestiyet tanınmasıymış... 6. Cilt
İhtilal öncesindeki gazetelerde yer alan haberlere baktığımızda "irtica" feryadının en çok CHP'nin kopardığını görmekteyiz. İrtica neymiş? Ezan-ı Muhammed'inin yeniden asli şekliyle okutulması, Kur'an'ı Kerim öğretilmesine izin verilmesi ve din ve vicdan hürriyetinin gereği olarak Müslümanlara dini hayatlarında serbestiyet tanınmamasıymış... Aslında işin aslı şuydu: CHP, milletin helal reyleriyle asla iktidara gelemeyeceğini görmüş ve yeni tezgahlar içine girmişti. Milletin helal reyleriyle seçtikleri kişileri ve en büyük rakibi olan siyasi teşekkülü, milletin ordusuna ezdirecek; böylelikle hem üzerine toz kondurulmamış, hem de emeline nail olmuş olacaktı... CHP'nin bu planındaki en büyük yardımcısı ise demokrasinin sona ermesinden memnuniyet duymaya dünden hazır olan gazetelerdi... 6. Cilt
Cumhuriyet tarihinin 1950'den önceki devresi, "tek parti" idaresinin bulunduğu devredir. 1946'ya kadar bütün genel seçimlere yalnızca CHP katılmış, bu partinin tespit ettiği adaylar seçilmiştir. Ülke idaresinde yegane söz sahibi olan, bu parti ile bu partinin lideridir. 1938'den sonra bu partinin lideri "milli şef" olarak kabul edilmiştir. Her sözü kanun olan, aldığı kararlar asla tartışılmayan, kendisi hakkında menfi sözler kullanmak en büyük suç kabul edilen "miili şef" daha doğrusu "milli diktatör"... 6. Cilt
Demokrat Parti; 14 Mayıs 1950 seçiminde 416, 1 Mayıs 1954 seçiminde 504, 27 Ekim 1957 seçiminde ise 424 milletvekili kazanarak iktidar olmuştu. Yani, itiraz kabul edilmez bir ekseriyetle işbaşına gelmişti. CHP ise üst üste üç hür ve adil seçimde DP'nin bileğini bükememişti. 6. Cilt
190 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.