En Eski Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi Sözleri ve Alıntıları
En Eski Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi sözleri ve alıntılarını, en eski Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sen bir kere insanı kendi kendini tanımayacak hâle getiren o politika belasına yakanı kaptırmaya gör... Artık, 'gerçek' dediğin şey, gözünün içine girip, beynini tokmaklasa da kâr etmez, bildiğinden şaşmaz, kimseye kulak asmaz, tuttuğun yolda körü körüne dört nala gidersin."
Rıza Tevfik
Sayfa 38Kitabı okudu
Hiç şüphesiz İstiklâl Mücadelesine karşı gelen, Mücadelenin önde gelenleri ile yıldızları barışmayanların sayısı 150 değildi. Ancak ilaç için de olsa bu 150 kişinin içinde bir tek Rum ve Ermeninin bulunmaması düşündürücü değil midir?
2. Cilt
Sayfa 98Kitabı okudu
Bugün Batı Trakya Türkleriyle İstanbul Rumlarını iktisadi, içtimai ve hatta hukuki bakımlardan mukayese imkanı var mıdır?
2. Cilt
Sayfa 143Kitabı okudu
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı, Plevne'de Osman Paşa'nın türkülere konu olmuş insanüstü savunmasına rağmen, Osmanlıların mağlubiyeti ile son bulmuştu. Ruslar geçtikleri yerleri yakıp yıkarak, İstanbul önlerine kadar gelmişlerdi.
Sayfa 149Kitabı okudu
Batılılarca hasta adam ilân edilen Osmanlı Devleti'nin Ayastafanos (Yeşilköy) Andlaşmasıyla yok edilmesine ramak kalmışken Rumeli Türkleri'nin milli bir bilinçle Rodop ihtilalini başlatmaları ve neticesinde Rumeli'nin büyük bir kısmının Osmanlı idaresine geri verditmeleri şüphesiz küçümsenemez. Hatta 'Rumeli'de Rodop ihtilali yapılmayıp Yeşilköy Andlaşması kaldırılmasaydı Osmanlı İmparatorluğu'nun ve belki de bugünkü Türkiye'nin kaderi ne olurdu?' sorusuna verilecek cevap bu ayaklanmanın Türk tarihindeki yeri ve önemini daha iyi ifade edecektir. (Balkanlarda Türk istiklâl hareketleri. S.30)
Sayfa 155Kitabı okudu
İttihadcılık ve İtilafçılık gibi iki ayrı siyaset cereyanı, ordu saflarının ruhuna ve bedenine girmiş, vatan elden giderken siyaset münakaşaları mübah, hatta vatanperverliğin beratı ve ilamı sayılmaya başlanmıştır. (A.g.e..s.13)
Sayfa 162Kitabı okudu
Garbi Trakya kıtası Edirne vilayetinin Ortaköy ve Karacaali kazalarıyla bütün Dedeağaç ve Gümülcine sancaklarını ihtiva eden ve nüfusunun yüzde doksan beşi İslamlardan terekküp eden mühim bir bölgedir.
Sayfa 170Kitabı okudu
Batı Trakya Türk Cumhuriyeti'nin hukuki varlığını ne 10 Ağustos 1913 Bükreş antlaşması ve ne de 29 Eylül 1913 İstanbul-Osmanlı-Bulgar antlaşması, tehdit etmiyordu. Tehdit eden, İttihat ve Terakki'nin siyasi kaprisleriydi...(A.g.e, Ahmet Aydınlı s.175)
Sayfa 173Kitabı okudu
Bulgarlar gerek sulh muahadesi hükümlerine ve gerek şifahi birçok vaatlerine rağmen Batı Trakya İslam ahalisi hakkında zulüm işlemeye başlamışlar, Pomakları zorla hıristiyan etmeye teşebbüs etmişlerdi.(Cemal paşa, hatıralar s.70)
Sayfa 176Kitabı okudu
İsmet İnönü, Garbî Trakya üzerinde hak iddia eden Venizelos'a cevap verirken, büyük bir gaf yaparak şunları söylemişti: "Batı Trakya'nın mukadderatı bir hal yolu beklemektedir. Ve mesele açıktır. Türk heyeti Garbî Trakya'nın Türkiye'ye geri verilmesini istememektedir."
Halbuki bütün Batı Trakya'lıların tek dileği Batı Trakya'nın Türkiye'ye iltihakı idi.
Sayfa 180Kitabı okudu