Gazi ve Latife
İsmet BozdağÖne Çıkan Gazi ve Latife Gönderileri
Öne Çıkan Gazi ve Latife kitaplarını, öne çıkan Gazi ve Latife sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Gazi ve Latife yazarlarını, öne çıkan Gazi ve Latife yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tat yok gecesinde, gündüzünde.
Ben neyleyim bu yeryüzünde."
Sayfa 80 - Abdülhak Hamit TarhanKitabı okudu
Gazi ve Latife
“İnsan düşünceye dalıyor ve o zaman en güzel sözler,tatlı sesli kuşlar gibi, bir ağacın bütün dallarını dolduruyorlar,fakat gelgelelim kalemi elinize alır almaz,sanki yaramaz bir çocuk ağacı taşlamış gibi,kuşların topu birden uçuşuyorlar,insanı,kuru bir ağacın hüzün veren dallarıyla baş başa bırakıyorlardı...” LATİFE HANIM
Sayfa 52 - TruvaKitabı okudu
ATATÜRK'TEN SON MEKTUP
Siz beni hâlâ anlayamadınız,
Ve anlayamayacaksınız çağlarca da,
Hep tutturmuş "yıl 1919, Mayısın 19'u" diyorsunuz,
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz.
Mustafa Kemal'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda
Sayfa 274 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Gazi ve Latife
“Çünkü mütemadiyen güneş altında yaşayanlar,uzun bir karanlığın ne müthiş bir uçurum olduğunu bilmezler...” LATİFE HANIM
Sayfa 51 - TruvaKitabı okudu
Gazi ve Latife
“Uyuyamıyordu Latife...Kapalı gözleri,alnına düşen sarı saçlarıyla daha da güzel görünen kocasına bakarak evliliğini düşünüyordu. Evet, seviyordu bu sarışın adamı! Ve her seven kadın gibi de kıskanıyordu. Kıskançlığının bir sınırı yoktu, hayır...Kadınlardan kıskanıyordu,erkeklerden kıskanıyordu,işinden kıskanıyordu,neredeyse taştan,topraktan kıskanıyordu!Mecazlı bir duygu idi bu! Kocası köşke neşeli gelse,neşesini bile kıskandığı için, hemen surat asmaya başlıyordu.......Ama yorgunsa, ama sinirliyse, ama- hele- , mahzunsa, Latife’nin davranışlarına hiç diyecek yoktu. Öyle anlarda bir şefkat perisi kesiliyor, sevgi gösterileri yapıyor, kocasını sözle,hareketle oyalamaya koyuluyordu.”
Sayfa 229 - TruvaKitabı okudu
Atatürkçülüğü yaşama geçirmek şarttır. İşte, Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaştıkça bu hallere geliyoruz. Atatürk gerçeğini duyup anlamadıkça, ne O'nun önerdiği çağdaş uygarlık dünyasına ulaşabiliriz ne de ulus olarak kendimizi bulabiliriz.
Sayfa 278 - Truva YayınlarıKitabı okudu
"Şuna kaniim ki;eğer devamlı sulh isteniyorsa kitlelerin vaziyetlerini iyileştirecek beynelmilel tedbirler alınmalıdır. İnsanların heyet-i umumiyesinin refahı, açlık ve tazyikin yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir. "
Sayfa 277 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Eğer gaye sadece Yunan'ın memleketten çıkartılması, eski hayatın sürüp gitmesiyse beyhude kan döktük demektir. Çağdaş bir Türkiye kurmak için yapıldı bu savaş. Benim düşüncem bu. Ama benim arkadaşlarımın çoğu , eski hayat olduğu gibi sürsün istiyorlar. "Ya Yunanlılar savaş tazminatı verirler ya da Atina'sını başına yıkarız" gibilerden konuşuyorlar. Savaşla başarılacak bir iş , gidilecek bir yer olsa ben koşmaz mıyım? Savaşmak benim işim değil mi? Ben neden barış istiyorum? Bu toprağı hak etmek , bu vatanı hak etmek için. Yoksa savaş yorgunu bu dünyada , ortalığı karmakarışık etmek zor değil. Ama ne çıkar bundan? Böyle davranan Napolyon'un eline ne geçmiş ki , bizim elimize ne geçecek?
Sayfa 165Kitabı okudu