Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gece Çığırtkanları

Şenay Eroğlu Aksoy

Gece Çığırtkanları Sözleri ve Alıntıları

Gece Çığırtkanları sözleri ve alıntılarını, Gece Çığırtkanları kitap alıntılarını, Gece Çığırtkanları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünmediğim zaman her şey kolaydı...
Sayfa 15 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
-Kadın olmak zor mu?
"Dün kendime baktım saatlerce. Nasıl mı? Kendine bakmanın en zor haliyle. O geceki gibi soyundum çırılçıplak, aynanın karşısına geçtim. Kadınlığım korkuttu beni. Saçsız bir baş, kupkuru bir beden, gecenin verdiği güçle baktım belki de kendime. Bir şey bulamadım biliyor musun aynada, bir meme, bir bacak arasından başka. "
Yapı kredi yayınları
Reklam
Çocukluk başkalarına kolaylıkla karışmanın adıydı, sorgusuz sualsiz, onların parçası olmanın adı. Ben çoktan yitirdim o duyguyu.
İnsanın kendiyle hesabı bitmedi mi, ömrü de bitmiyor.
Sayfa 68
"Bir meselenin nasıl sonlanacağını dil belirler, yürüyeceğin yol, acıyı çözerken kurduğun dilde gizlidir, kendinle iyi konuş" diyordu.
Sayfa 32
Kendimizle ilgili söylediğimiz tüm güzel ve soylu masallara karşın çamurun içinde sürünüyorduk.
Sayfa 80
Reklam
"Henüz hiç yaralanmadın, ondan bu savaşma isteği" dediydi...
Sayfa 49
Şimdi böyle söğüdün ardından ona bakarken yeryüzündeki tüm acıları duyumsuyorum içimde, hiç hatırlayamadığım, uzun boyunlara asılı kalan özlem dolu sarılmaları. Ona baktıkça içime yağan karanlık yağmurları, yalnız benim bildiğim keder gölcüklerinde topluyorum, o gölcüklerin içinde nilüfer yok, bir tek kuş süzülmüyor yüzeyinden, üşüyorum. Sesliyorsun ya beni, içimdeki gölcüklerin buğusunda, puslu, görüşü net olmayan bir yerden bakmaktayım, varabilir miyim sana?
Sayfa 16
Yazmak az da olsa başka biri olmanın tek yolu.
Sayfa 81
Reklam
"Ses getirebilecek tek şey yazılar; ama onlara da, kesinlikle, sessizce bakmak gerek." Bilge Karasu
Düşünmüş taşınmış, yasalarını özenle yaptıkları mahkemeler kurmuş, konuşmuş, konuşmuş, komuşmuşlardı. Salonlarında cüppe giyen, yakaları pırpırlı adamlar yüksek platformlarda oturmuştu, beni tam karşılarındaki alçakta kalan küçük sandalyeye oturturken. Bu kör dövüşüne savunma hakkımdan feragatle başlamıştım. Bu denli alçakta kalması hesaplanmış bir sandalyede oturtulmak, adalet arayışında kafa karıştırıcı, eşitlik ilkesine aykırı değil miydi? Onlara sorarsanız o yakası pırpırlı olanlar değil, adaletmiş yüksekte duran... Laf, sanki kendileri bilmiyordu; yüksek, alçakta kalanlar üzerinden yüksekliğini koruyordu.
Sayfa 29
Ses; varlığı anla sınırlı, tarihsiz, öncesi sonrası olmayan, kendinden sonrakilere kalmayan.
Sayfa 83
Ömrüm boyunca gördüğüm en zarif hareketlerle süzülen balıklara baktım hayranlıkla. Bunca zarif kıvrılışlarla suda süzülüşlerinde neden çürüten bir aynılık vardı?
Sayfa 19
Bu yalnız ve güzel ülkede benim düş mevsimimi de bir tabuta koydular, ağustos sıcağında kokmasın diye hemen gömdüler. Ama yine de biliyorum: Yarın her zaman güzeldir.
Sayfa 84
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.