Sadece sevdiğini saklar insan. Alış buna: Unutulur geriye kalan ne varsa. Unutmak da değil aslında; biriken günler, anlar, hatıralar kaybolur, parlayıp karanlığın içinde yokluğa karışan kibrit alevi, uçup gider zamanla.
Maarif takviminin yapraklarında, arka sayfada şiirler, maniler olurdu. Anlamadığı halde içine dokunurdu bazıları:
Dalgalar, sürükleyin beni de enginlere,
Kumların arasında ben de bir parça taşım!
Ayrılmayız, beraber dalarız derinlere
Derken, bıraktı gitti elimi arkadaşım.
Bu dörtlüğü hiç unutmamış. Demek ki o eli bırakıp giden arkadaş dokunmuş çocukluğuna. İnsanın aklı ne garip... Her kırıktan bir şeyler kalıyor; seslerden, hayaletlerden, eski defterlerden..