Savaşçı ruhu bitmek tükenmek bilmeyen koşuşturmalardan beslenemez olduğunda bu ona göre ''Yaşlanıyorum!'' demekti. ... Bu zamana kadar elinin tersiyle bir kenara ittiği hayatın güzellikleri kayıp bir okyanus gibi melankolik bir şarkı mırıldanarak üzerine üzerine geliyordu.
İnsanların hayatına tat veren şeyleri "zamanım olduğunda" diye diye yaşlılığa doğru yavaş yavaş ötelemiş olduğunu fark etti. Sanki bir gün gerçekten zamanı olabilirmiş, yaşamın kenarındayken hayallerde kalan o iç huzur yakalanabilirmiş gibi.
Bu ihtiyar savaşçı kendisini ilk kez bezgin hissettiği için şaşırdı. Uçakların gelişi hiçbir zaman bir savaşı sona erdirip kıvançlı bir barış dönemi açan o zafer olmayacaktı.