Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Geçiş Sürecinde Türkiye

Kolektif

Geçiş Sürecinde Türkiye Gönderileri

Geçiş Sürecinde Türkiye kitaplarını, Geçiş Sürecinde Türkiye sözleri ve alıntılarını, Geçiş Sürecinde Türkiye yazarlarını, Geçiş Sürecinde Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1936'da faşist İtalyan mevzuatını örnek alan bir iş yasası yürürlüğe girdi. Yasa sendikalaşmayı önler, grevleri yasa dışı sayarken sanayide kartelleşme ve dikey bütünleşme devlet politikalarıyla teşvik ediliyordu. Öte yandan tarımda fiyatların dünya fiyatlarını izleyerek düşmesine izin veriliyor, sanayi mallarının -gerek ithal mallarının, gerekse yerli ürünlerin- fiyatları ise vergiler ve fahiş karlar yüzünden yüksek tutuluyordu. Bu geleneksel hızlı birikim kaynaklarından elde edilen artık, aralarından su sızmayan bir koalisyon içinde kaynaşmış bulunan bürokratlar ile sanayi burjuvazisince yağmalanıyordu. Dönem sona erdiğinde rejim, açıkça baskıcı bir hale gelmişti. İşçiler 1936 mevzuatına boyun eğmek zorundaydılar, geniş köylü kesimleri yabancılaştırılmış, sömürücü bir fiyat politikasıyla piyasanın dışına sürülmüştü.
Sayfa 50 - belge yayınları
IT(İttihat Terakki) hükümetlerince başlatılıp savaştan sonra CHP tarafından sürdürülen çağdaşlaşma, ne köylüleri, ne de kentsel aşağı tabakalarla küçük burjuvaziyi özgür kılan bir siyasal katılımın yasal çerçevesini kurmuştu. CHP'li seçkinler, ulusal politikada olsun, bir piyasa toplumunda olsun, katılım mekanizmaları sağlamaksızın kitlelerin siyasal ve iktisadi özlemlerini tek yanlı olarak yönlendirebileceklerini düşlüyorlardı. Temel bakış açıları Osmanlı yönetici seçkinlerininkiyle aynıydı: Devlet, yönetilenlerden kopuk kalacak, belirli tabaklara uzlaşma korkusu duymadan ihsanlar dağıtacak, yanaşma grupları arama zahmetine katlanmayacaktı.
Sayfa 49 - belge yayınları
Reklam
Türk liberalizminin en büyük özelliği, Türkiye demokrasisi gibi, bütün boyutları ile uygulanamaması, biçimsel düzeyde kalması olmuştur.
Sayfa 34 - belge yayınları
Osmanlı reformistleri nasıl samimi reformist değildilerse, Cumhuriyet politikacıları da samimi demokrat olamamışlardır.
Sayfa 31 - belge yayınları
Türkiye'de çok parti hayata geçilirken, Ceza Kanununda yapılan değişikliklerle, zaten yasak olan sol propaganda ve örgütlenmeğe karşı cezalar artmıştır. Bu konuda Mussolini Italya'sının Ceza Kanunundan alınan maddeler yeterli bulunmamış ve şiddetlendirilerek kabul edilmiştir. Bu maddeler, gerçekten demokrasiye geçildiğini sanarak Türkiye Sosyalist İşçi ve Köylü Partisi ve Türkiye Sosyalist Partisi gibi partiler kuran ilericilere karşı şiddetle uygulanmıştır.
Sayfa 31 - belge yayınları
Osmanlı reformcularını fazla değil, tam tersine az batılılaşmış olarak görmek daha doğru olur. Toplumsal ve siyasi konumları, ondokuzuncu yüzyıl Avrupa'sına damgasını vuran akımlardan birini tam anlamıyla özümsemelerine engeldi. Bu yüzden milliyetçilik, liberalizm, romantizm, toplumculuk gibi akımların hiçbiri içinde yer almamışlardır.
Sayfa 27 - belge yayınları
Reklam
Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu gibi araştırma merkezleri kurulmuş ve bunlar cömertçe finanse edilmiştir. Bu kurumların 1930'larda ortaya attıkları Türk tarih ve Türk dil tezlerini burada tartışmanın bir anlamı yoktur. Türkleri ırk açısından Hititlere ve Sümerlere bağlayan bu tezler zaten daha sonra terkedilmiş ve hatta özellikle Avrupa'da alay konusu olmuştur. Işin ilginç yönü, bu tezlerin kökeninin bizzat Avrupa'da bulunuşudur. Bu savlar, Aydınlanma Çağının yarattığı bir çok olumlu düşünce yanında pek olumsuz bir fikir geleneğinin, ırkçılığın uzantısıdır.
Sayfa 16 - belge yayınları
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.