Tanrı fikrini düşünün. Mem havuzunda nasıl ortaya çıktığıni bilmiyoruz. Muhtemelen, birbirinden bağımsız "mutasyonlarla" birçok kez oluştu. Her durumda gerçekten çok eski bir fikirdir. Peki kendini nasıl eşler? Sözle ve yazıyla, büyük müziklerin ve büyük sanat eserlerinin yardımıyla, Neden bu denli yüksek hayatta kalım değerine sahiptir? "Hayatta kalım değerinin burada bir gen havuzundaki gen için biçilen değer anlamında değil, bir mem havuzundaki mem için biçilen de ğer olduğunu unutmayın. Bu soru gerçekten şu anlamdadır:
Tanrı fikrine kültürel çevredeki kararlılığını ve etkililiğini veren şeyler nedir?
En azılı insan suçlulara bile ölüm cezası uygulamayı birçoğumuz bizzat gerçekleştiremeyecek olmamıza rağmen, zararlı kabul edilen oldukça uysal hayvanları yargılamaksızın vurmayı neşeyle destekleriz. Aslında zararsız türlerin üyelerini bile bir eğlence ve vakit geçirme aracı olarak öldürürüz.
Bizler, dünya üzerindeki bireysel yaşamkalım makineleri, yalnızca 10-20 yıl daha yaşamayı umabiliriz. Dünyadaki genlerin yaşam süresi ise binlerce, milyonlarca yıl ile ölçülmelidir.
Genler, hayatta kalım makinelerinin ve onların sinir sistemlerinin nasıl yapılacağını dikte ederek davranışlar üzerindeki nihai güçlerini uygulamış olurlar. Ancak sonrasında, ne yapılacağına ilişkin anlık kararlar sinir sistemi tarafından verilir. Genler ana politika yapıcılardır; beyinler ise idarecilerdir. Ama beyinler daha da gelişmiş hale geldikçe, öğrenmek ve bu yolda simülasyona başvurmak gibi hileleri kullanarak asıl politika kararlarının gittikçe daha fazlasını devralmaktadırlar. Bu gidişatın mantıken son noktası (henüz hiçbir canlı türünde ulaşılmamış son nokta) genlerin hayatta kalım makinelerine tek bir kapsamlı politika talimatı vermeleri olacaktır: Bizi hayatta tutmak için en iyisinin ne olduğunu düşünüyorsan onu yap.