Modern insan kim olduğunu unutmuştur. Kendi varlığının kenarında yaşayarak, dünya hakkında nitelik olarak yüzeysel fakat nicelik olarak sersemletici bir bilgi edinebilmiştir. Dünyaya yansıttığı, kendisinin zahiri ve yapay imajıdır.
İslam'ın iktisat felsefesi çabanın, hayatı kazanmanın, tembelliğe karşı durmanın, tevekkülün ve kişinin kendisi ve ailesinin maişeti için yaptığı çalışmayı dini bir vazife olarak görmenin önemini sürekli vurgulamıştır.
Müslüman sadece Allah’tan geldiğinin değil, aynı zamanda hayatının her anının Allah tarafından idame ettirildiğinin ve nihayetinde de bütün yaratılmışlarla birlikte ona döneceğinin şuurunda olarak yaşar.
Genç Müslüman, muhtelif felsefî ve bilimsel teorilerden ve modern dünyanın çeşitli uygulamalarından kaynaklanan tehditlere karşı İslamî entelektüel geleneğin içinden cevaplar üretebilir hale gelmelidir.
Bugün sadece Batı da değil modernizmin yayıldığı her yerde insanların çoğu bilim adamlarının sadece bilimsel meselelerle değil, bilim alanını aşan mevzularda da nihai cevaplara sahip olduklarını düşünmektedirler. Bu nedenledir ki ünlü fizikçilerin Tanrı veya ruhun ölümsüzlüğüne ilişkin görüşlerini içeren kitaplar yazılmaktadır, hatta bazı fizikçiler kendi alanlarını aşarak komik iddialarda bile bulunmaktadır ; onların görüşleri çok önemlidir, çünkü fizikçidirler!