"Bir zamanlar dopdolu duygularla süzülen, her adımda bir cenneti izleyen, tüm dünyayı sevgiyle kucaklayacak bir kalbi olan aynı kişi değil miyim artık? Bu kalp artık ölü, artık içinden sevinçler akmıyor, gözlerim kuru, hayat veren gözyaşlarıyla artık canlanmayan duyularım korkuyla alnımı kırıştırıyor. Çok acı çekiyorum, çünkü hayatımın tek hazzını, etrafımda dünyalar yarattığım, o kışkırtıcı kutsal gücü yitirdim; gitti!"
Werther'in yeni taşıdığı kasabadan Willhelm'e yazdığı mektuplardan oluşuyor kitabımız. Werther birgün bir davete katılıyor ve orada Lotte'ye aşık oluyor. Ama malesef ki Lotte nişanlıdır ve Werther'in hissettiği aşk acısına tanıklık ediyoruz kitabımızda.
Bir ara Werther'in çektiği aşk acısından fenalıklar gelse de, hikaye Goethe'nin gerçek hayat hikayesinden parçalar barındırdığı için etkileyiciliğini sürdürdü. Klasik kitap okumak isteyip de çekinenlere başlangıç olarak tavsiye edebileceğimiz, hem akıcı hem de kısa olan bir kitap. Romantik hikayelerden, alıntılardan hoşlanıyorsanız kitapta altını çizmediğiniz tek bir sayfa bile kalmayacak.