Genel Kamu Hukuku
Bihterin Vural DinçkolGenel Kamu Hukuku Sözleri ve Alıntıları
Genel Kamu Hukuku sözleri ve alıntılarını, Genel Kamu Hukuku kitap alıntılarını, Genel Kamu Hukuku en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk halife Ebu Bekir’in seçilişinden sonra yapmış olduğu ilk konuşmada “Allah ve Peygamberi’nin” yolundan ayrılması halinde müslümanların kendisine itaat borcunun olmadığını söylemesi, devlet başkanının emirlerinin İslam hukukuyla sınırlı olduğunu göstermektedir.
Sayfa 73Kitabı okuyor
quid rides? mutato nomine, de te fabula narratur.
Faşizm İtalya'da uygulamaya taşındığında, totalitarizm, tek bir ideoloji, tek adam - tek parti, gizli polis terörü, kitle iletişim araçları üzerinde partinin denetim tekeli, silahlı kuvvetler üzerinde parti tekeli ve bütün ekonominin tek bir merkezden yönetimi* gibi unsurlarıyla hayata geçirildi. Muhalefet ortadan kaldırıldı, tek parti iktidarı kuruldu ama parti de devlet de tek kişinin (duçe) eline geçti.
Sayfa 209 - *Carl J. Friedrich-Zbignew Brzezinski, Totaliter Diktatörlük ve Otokrasi, (Çev: Oğuz Onaran), Türk Siyasi İlimler Derneği y., Ankara, 1964, s.13-14.
İslamlıkta özgürlük, kişiye kul olmaktan kurtulup Tanrı’ya kul olmakla kazanılır.
Sayfa 73Kitabı okuyor
..toplum, ahlâkın amacı değil aynı zamanda kaynağıdır da. Ahlak; bu sosyal ortamda doğar ve gelişir.
Sayfa 94Kitabı okuyor
İslamiyette mutlak iktidar Tanrı'ya aittir, siyasal iktidar Tanrı'nın koyduğu kurallar ile sınırlıdır. Tek başına egemen olan Tanrı egemenliği, hükümdara değil, bütün müslümanlara yani ümmete verilmiştir. Dolayısıyla halife, Tanrı'nın değil, ümmetin temsilcisidir.
Ancak çok dil bilen ve bu arada müzikle ilgilenen Farabi, genel olarak siyasetle uğraşmamış ve okuma-yazma amacıyla halktan uzak durmuştur. Çok gezmesine ve çeşitli İslam ülkelerini ziyaret etmesine rağmen aktif siyasete bulaşmamış, teklif edilen yüksek makamlardan yüz çevirmiştir.
John Stuart Mill, iktidarı kullanacak olan hükümeti belirlemede halkın tüm üyelerinin eşit oya sahip olmasını, toplumun kaderinin ‘cehaletin’ ellerine bırakılması olarak görmüş ve eğitimli kişiler için çoğul oy sistemini önermiştir.
Sayfa 181Kitabı okuyor
Padovalı Marsilius, “pagan bilge” olarak adlandırdığı Aristoteles’in ve İbn-i Rüşd’ün düşüncelerinden etkilenmiştir.
Sayfa 64Kitabı okuyor
Epiküros, insanın huzurlu bir yaşamı olsa bile, ölüm korkusunun bu huzuru bozduğunu ve acı verdiğini söyler. Oysa ki, ölüm geldiğinde insan için haz ve acı sona ereceğinden, bir yokluk süreci olduğundan, ölümden korkmamak gerekir.
Epiküros d. M.Ö. 342
Kararları ezici, baskıcı, korkutucu ve cezalandırıcı olan yönetim, halkın dayanma gücünü ve yürekliliğini öldürür.
Sayfa 86Kitabı okuyor
İbn-i Rüşd, aslında dinin yüksek formu olarak düşündüğü felsefenin müslümanlar için meşru bir öğreti olduğunu göstermeye çalışmıştır.
Sayfa 80Kitabı okuyor
—Yönetimin gücü ancak hukukun uygulanması ile gerçekleşir.
— hukuk ancak yönetim tarafından uygulanabilir.
—Yönetici ancak halk vasıtasıyla güç kazanabilir.
—Halk servet olmadan varlığını sürdüremez.
—Servet, gelişme olmaksızın elde edilemez.
—Gelişme adalet olmadan sağlanamaz.
—Adalet, Allah’ın insanoğlunu değerlendireceği ölçüdür.
—Adaleti sağlama sorumluluğu yöneticinin görevidir.
Sayfa 86Kitabı okuyor
"Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına da uygun görme"
Sayfa 107
Rousseau ... Bir yandan somut iktidarın keyfiliğe kaçmasını önlemek, öte yandan bireyci egoizmin kaprislerine karşı çıkmak için akla, adalete, ahlâka ve erdeme çağrıda buluyor.
İmparator yalnızca Tanrı’ya karşı sorumludur.
Sayfa 63Kitabı okuyor