En Eski Gerçek Sözleri ve Alıntıları
En Eski Gerçek sözleri ve alıntılarını, en eski Gerçek kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadının ve erkeğin kurtuluşu eğitime bağlıydı, önce kadın eğitilip özgürleştirilmeliydi, erkeği de sırası gelince işte bu özgür düşünceli kadın yaratacaktır. Bu iki yaratık, kadın ve erkek, aşkın dışında birbirlerinin en gerçek dostuydular. Kadınsız erkek, erkeksiz kadın, dünyanın en yalnız insanlarıydı.
Sayfa 40 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2004-İstanbul)Kitabı okudu
En küçük, en yasal her ilerleme, çağlarca süren savaşlar sonunda kazanılıyordu. İnsanlığın ileriye doğru attığı her adım, kan ve gözyaşlarıyla dolu nice mezarları çiğnemek zorundaydı; nice yiğitler, kuşakların mutluluğu için canlarını vermişlerdi. Gerici, sömürücü güçlere karşı yapılan bu bitmeyen savaşta kardeşçe bir insanlığın bütün umutlarının ve düşlerinin hemen gerçekleşmesini beklemek, düşle avunmak demekti.
Sayfa 223 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2004-İstanbul)Kitabı okudu
Kafa ve ahlakın yıkıldığı yerde ekonomik bir gelişme de olamaz. Din bir yeri boyunduruğu altına almışsa, orası artık ölmüş demektir. Bilgisizlik, yalan ve yanılgı, saflık, sonunda insanı güçsüz bırakır. Kişi tanrının elinde oyuncak gelişmek için didinmek neye yarar. Tanrı herşeyin hakkından gelir, soluğunu herşeye üfler. Dünyanın boş olduğunu, hiç olduğunu kafaya yerleştiren bir din, insanı budala ve kayıtsız hale getirir, kişi kendini tamamen tanrının kollarına bırakıp, dünya nimetlerinden, dünya olaylarından elini eteğini çeker, toprağını doğru dürüst işlemez, tembellik ve kıtlık başlar.
Sayfa 232 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2004-İstanbul)Kitabı okudu
Enseyi karartmamak!
Her devrimci baltanın bir izi kalır, her atılım ulusu kurtuluşa götürür.
Sayfa 225 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2004-İstanbul)Kitabı okudu
Yeşil sermaye?
İşte kilisenin bir marifeti daha, çağdaş isteklere uymasını nasılda biliyor, bizi bizim silahlarımızla vuruyor. Üreten de o, satan da, elbiseden tut da, içkiye kadar el atmadığı, satmadığı hiçbir şey yok. El emeğini hemen hemen bedavadan sağlayıp, mücadele gücünden yoksun küçük üreticilerin canına okuyor. Milyonlar kara sandıklara doluyor, bizi yalayıp yutmayı, yok etmeyi amaçlayan savaşı besliyor, kilisenin elindeki milyonlara yeni milyonlar ekliyor, bu büyük paralar sayesinde gericilik halkı daha bir kolay karanlığa boğuyor.
Sayfa 237 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2004-İstanbul)Kitabı okudu
Son meclis, dinle devlet işlerini tamamen birbirinden ayırarak gericiliğe tokadı tam yapıştırdı. Halkı aptallaştırsınlar, kafalarını örümcekleştirsinler, koyun gibi kırpsınlar diye din adamlarına devlet bütçesinden verilen milyonlar şimdi daha iyi yerlere harcanacak, .......ve din adamı bundan böyle devlet memuru sayılmayacak, devlet bütçesini kurt gibi kemiremeyecek, kara sakallı yobazlar yeryüzü insanlarını cehennem korkusuyla korkutamayacaktı.
Sayfa 328 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2004-İstanbul)Kitabı okudu
İki bin yıl önce sakat bir kafa, "Ne mutlu yoksul düşüncelere." demiş ve iki bin yılın yanılgıları bu düşünceden doğmuştu. Bilgisizliğin övgüsü üstüne kurulan efsaneler şimdi halka toplumsal birer cinayet gibi geliyordu. Yoksulluk, kirlilik, haksızlık, katı inançlar, bağnazlık, yalan, zorbalık, kadının sömürülmesi, kadının horlanması, erkeğin aptallaşması, yozlaşması, bütün bu fiziki ve ahlaki kötülükler, dinin ortaya koyup sürdürdüğü, siyasi iktidar ve gericilerin dört elle sarılıp benimsediği bilgisizliğin ürünüdür. Yalancı dogmalar, ön yargılar ancak bilimle ortadan kalkabilir. Bütün zenginliklerin, toprağın ve düşüncenin imbat gücü bilimdir.
Sayfa 432 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2004-İstanbul)Kitabı okudu