Her şair bir arıdır, şiir derer çiçekten
Acı-tatlı bal yapar geçmişten, gelecekten
Altmış yıla yakındır şiir yazarım, fakat
Șiir nedir derseniz anlatamam gerçekten..
Her korkağın bir dağa yaslanma meyli vardır
Her serkeşin zamanla uslanma meyli vardır
insan zannettiğimiz metalik kalplilerin
Önemli havalarda paslanma meyli vardır...
Makam, rütbe, sıhhat, can, hepsi de arazidir
Babana yâr olmayan, sana yâr olmaz yavrum
Evler dar, salonlar dar, dünya dar olsa bile
Mezar denilen mekân sana dar olmaz yavrum
Gidersin.. Köprüden ve tünelden gidersin
Zamanın gelir büsbütün elden gidersin
Dostların, sevdiklerin kalılar arkada
Can yoldaşın bulunmaz yalnız sen gidersin..
Bu da geçecek elbet, geçer amma ne zaman?
Eken ektiklerini biçer amma ne zaman?
Kurumuş söğütlerin, çamların dallarında
Renk renk dağ çiçekleri açar amma ne zaman?
"Aydınlanma çağı" ha? Çağa bak, gel çağı gör
Beyni-yűreği ziftli, kapkara alçağı gör
Cehlin karanlığından gözlerin yorulursa
Haşmetli tarihleri oku da Gülçağı gör...
"Müstehaktr" diyerek insaftan vazgeçilmez
Zorda kalınsa bile hayduttan dost seçilmez
Bulutlardan yağacak rahmet gecikse dahi
Vebal akan çesmeden tek damla su içilmez..