Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gevezeler ve Meraklılar

Plutarkhos

Gevezeler ve Meraklılar Gönderileri

Gevezeler ve Meraklılar kitaplarını, Gevezeler ve Meraklılar sözleri ve alıntılarını, Gevezeler ve Meraklılar yazarlarını, Gevezeler ve Meraklılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elçiye zeval oldu :)
Haberci:”Söylediklerim kulaklarını mı yoksa ruhunu mu ısırdı?” Kreon :” Neden acımın yerini öğrenmek istiyorsun?”
Sayfa 36 - Kırmızıkedi
Fazla merak iyi değildir
Merak; demek ki, saklı ve görünmeyeni araştırmaktan duyulan zevktir, ancak kimse iyi olan bir şeyini gizlemez.
Kırmızıkedi
Reklam
Söylenmiş hiçbir söz , söylenmemiş söz kadar değerli olmamıştır . Çünkü söylenmeyeni zaman içinde söylemek mümkünse de , söyleneni bir daha gizlemek mümkün değildir , çünkü söylenen ,az ya da çok bir yerlere ulaşmıştır.
Sayfa 23 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Kreon: "Neden acımın yerini öğrenmek istiyorsun?"
Sayfa 36 - 1 Sophokles, Antigone, 317-319. (ç.n.)Kitabı okudu
"sabırlı yüreği de katlandı, çıkmadı sözünden"2
"Odysseus da karısına bakıyor, yüreği paralanıyordu, Ama sanki boynuzdan ya da demirdendi gözleri onun, Gözkapakları altında hiç titremiyorlardı"1
Sayfa 24 - 1 Hoıııeros, Odyssein, XIX. 210-212, çev. Azra Erhat-A. Ka- dir. (yay.n.) 2 Homeros, Odyssein, XX. 23, çev. Azra Erhat-A. Kadir. (yay.n.)Kitabı okudu
Merakın yarattığı dindirilmesi mümkün olmayan kaşıntı tatlı bir acı verir, tıpkı bir yarayı kaşıyınca duyduğumuz gibi. Bu hasta lıktan kurtulan insan şöyle haykırır: "Kötülüğün unutuluşu, sen ne kadar bilgesin!"
Reklam
"Yabancı, içeride yalnızca çirkinlikler görecektir."
Euripides, Fragmanlar, 790. (yay.n.)
Epikairekakia
Merak, demek ki, saklı ve görünmeyeni araştırmaktan duyulan zevktir, ancak kimse iyi olan bir şeyini gizlemez, hatta olmayan dan da varmış gibi söz eder. Meraklı ise, insa nın başındaki dertleri öğrenmekten zevk al dığından, haset ve kıskançlığa kardeş bir tür kötü niyete1 sahiptir. Kıskançlık, başkalarının sahip olduğu iyi şeye karşı duyulan acı, bu kötü niyet, başkalarının sahip olduğu dertle re sevinir. Ama her ikisi de vahşi ve gaddar bir doğadan, kötülükten türemişlerdir.
Epikairekakia: Almancadaki "Schadenfreude" sözcüğü ne benzeyen, başkalarının acısından haz duymayı ifade eden sözcük. (yay.n.)
Simonides
"Konuşmuş olmaktan dolayı çok pişmanlık duydum, ama susmuş olmaktan hiçbir zaman,"
Sayfa 54
Amfiktiyonyalılar Apollon Tapınağı'na, İlyada, Odysseus ya da Pindar'ın lirik (payen) şiirlerini değil, ama "kendini bil", "aşırılıktan kaçın" ve de "ant içen bela bulur" cümlelerini kazımışlardır. Kısa ve yoğun düşünceyi az bir alan içinde barındıran sözün ölçü ve sadeliğine hayrandılar. Tanrı'nın kehanetleri de kısa ve öz değil midir? Karanlıktan sakınacağına gevezelikten sakındığı için, Loksias diye adlandırılmıyor mu? Herhangi bir söz söylemeden, yalnızca sembollerle gerekli olanı ifade edenler, özellikle övülmez ve hayranlık uyandırmazlar mı?
Kahin Loksias: Apollon'un lakaplarından biri. Yunanca, müphem, belirsiz anlamlarına gelen loksas'tan türemiş tir ve Apollon'un müphem, anlaşılması zor kehanetleri ne vurgu yapmaktadır.
Reklam
Sırlar sürüngenler gibidir: Onları bağrında biriktirirsin ama sonra onların sahibi olmaktan çıkar ve onlar tarafından yutulursun, zira yılanbalığı ve engerek yılanının doğum yaparken patladıkları söylenir: İşte sırlar da, onları saklamasını bilmeyenler tarafından ortaya döküldükçe bu kişileri öldürür ve yok ederler.
Söylenmiş hiçbir söz, söylenmemiş söz kadar değerli olmamıştır; çünkü söylenmeyeni zaman içinde söylemek mümkünse de, söyleneni bir daha gizlemek mümkün değildir, çünkü söylenen, az ya da çok bir yerlere ulaşmıştır. Bu nedenle, kanımca, sözümüzün efendileri insanlar, sükutumuzun efendileri ise tanrılardır; onların erginleme törenlerinde sükutun bize zorunlu kılınması bundandır.
Anacharsis , Solon'un evinde, şölenden sonra uyumak üze re uzanımşken, sol eli üreme organının, sağ eli de ağzının üzerinde görülmüştür, zira bilge adam, dilin daha sağlam bir kilide ihtiyacı ol duğunu biliyordu, ve bunda çok haklıydı.
İskitli düşünür (MÖ 6. yüzyıl civarı). Bilginin peşinde, Karadeniz kıyılarındaki mernleketindeıı.Atina'ya gelmiş, orada açıksözlülüğü ve dobralılığıyla nam salmıştı. Ati na vatandaşlığına kabul edilen ilk yabancı olduğu söylenir.
Filozoflar, sarhoşluğu, serkeşin abuk sabukluğu olarak tanımlarlar; eğer içmeye sessizlik eşlik ediyorsa, demek ki suçlanacak şey içki değildir. Çakırkeyifliği sarhoşluğa çeviren gevezeliktir. Öte yandan, sarhoş adam elinde kadeh varken saçmalar, oysa geveze, işte o her zaman her yerde saçmalar..
İşi gücü seks olanların spermleri kısırdır derler; işte aynı şekilde gevezelerin de sözleri etkisiz ve verimsizdir.
675 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.