Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizli Yüz

Orhan Pamuk

Gizli Yüz Gönderileri

Gizli Yüz kitaplarını, Gizli Yüz sözleri ve alıntılarını, Gizli Yüz yazarlarını, Gizli Yüz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...kendi dilimi konuşamıyorum... çünkü kendi dilimi konuştuğum zaman, başkasının dilini konuşuyor, diyorlar.
Lacivert Ceketli Adam : Sen hüzünle savaşmazsan bütün hayatın boyunca yakanı hiç bırakmaz... Korkunç bir hastalık gibi... Boynunu bükersen hüzün adamı yer bitirir... Ben yıllarca uğraştım! (Verdiği dersten memnundur ayağa kalkar) Bugün ruhum kurtuluyor!
Reklam
Belki
Bir köşede, sehpanın üzerinde duran eski radyoyu karıştırmaya başlar. Bir yerlerde bambaşka, neşeli bir hayat olduğunu duyuran bir müzik...
Kadın : ...işte hüzün hikayecileriyle birbirimizi aramaya böyle başladık... Harita diye birbirlerimizin yüzlerine bakıyor, hikaye diye ruhlarımızı masaya koyuyoruz.
Ağabey : Bir yüze bakarsın, bir hayale kapılırsın. Ama gözünü açıp kapayana kadar hayal kaybolur. Hayal artık aklında, ama doğru mu ya? Her zaman yanında olmalı, aklında değil. Yoksa yanarsın.
Kadın : Birçok kere bütün o yüzlere neden baktığımı sana anlatabileceğimi düşündüm. İnsanlara bakınca anlatmak istiyorum... Sonra ama anlatmak istemiyorum.
Reklam
Kadın : Hayatta en çok ne istediğini sor ona... Rüyalarında ne gördüğünü sor... Rüyalarının tamamlanıp tamamlanmadığını... Yoksa unutuyor mu? Rüyalarında yüzler siliniyor, karışıyor mu? Hatırlıyor, kendisi olabiliyor mu?
Tıkırdayan iri bir duvar saati. Gece. Şehirler şehri İstanbul'un görüntüsü. Gecenin laciverdi içerisinde camilerin, gemilerin, sarayların, arabaların ışıkları... Bir ses, yorgun, kederli bir ses, anlatır... Fotoğrafçı : Bana bir hikaye anlat diyorsunuz... Olur size bir hikaye anlatayım, ama kalbimi açabilir miyim, bilmem... Ne zaman bir hikaye anlat deseler ağaçları düşünüyorum... Rüyamdaki ağaçları... Bir zamanlar bir hikaye anlatmıştım, kalbimi açmıştım... Ama yalnız ben değildim anlatan. Herkes bir hikaye anlatıyordu. Ben de, neden bilmiyorum, ağaçları düşlüyordum... Ama o zaman gençtim... Hayır, ben artık delikanlı değilim.
Fotoğrafçı : Bu kasabada vakit nasıl geçer? Kasaba Saatçisi : (Acımasızca) Geçmez!.. Ölene kadar vakit geçsin diye beklersin bu kasabada...
Akşamüstü Nişantaşı Meydanı'nda sıkışan trafiğin uğultusunun duyulduğu o sessizlikte, uzandığım yerde, on beş yıllık yazı hayatımda ilk defa bir hikayenin sorunlarını çözerken tek başına karar vermediğimi ve bu şaşırtıcı değişiklikten tuhaf bir zevk aldığımı düşünürdüm.
Reklam
Insan ne için bir senaryo yazar? Bir filmin başarısı ya da başarısızlığından bir sosyal olaydan söz edilir gibi söz edilen gelişmiş ülkelerde bile senaryoculuk kimse için bir amaç değildir. Kimi para kazanmak için senaryo yazar, kimi yönetmenliğe atlamak için bu işi bir ara durak olarak görür. Açıkçası bu iki dürtüyü de içimde çok fazla duymadım. Bir başkası ile oturup hikaye kurmak, bir filmi düşlemekti beni daha çok heyecanlandıran.
Filmimize gerçekçi bir hikaye olduğu için değil, iyi hayal edilmiş bir masal olduğu için inanılsın istiyorduk. Benim bir tutkum da kahramanların, tıpkı Kara Kitap ya da daha sonra yazacağım Benim Adım Kırmızı'da olduğu gibi kendi hikayelerini seyirciye/okuyucuya "kendileri uzun monologlarla" anlatmalarıydı.
Dilediğim gibi yazmamı söyledi Ömer (Kavur) bana. Dilediğim gibi de yazdım. Yazmayı en sevdiğim yerden ortadan (hikayeye) başladım.
Rüyalar tamamlanamaz ki hiç, hikayler tamamlanır.
688 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.