Ali Narçın'ın Göbeklitepe Sırları adlı kitabını okumadan önce defalarca Göbeklitepeye gitme imkanım oldu.Tarihin gizemli topraklarına ayak basmak o atmosferi bizzat deneyimlemek ilginç duygular yaşatıyor insana.Gerek kitaplardan okuduklarımız ve gerekse yöre halkı tarafından ifade edilenlere bakıldığında bu bölgenin tarihi mevcut tarih bilgimizi -ezberimizi- bozmuş yönünde.Peki nedir bu ezber bozan şeyler? Bu bölgenin takribi 12 bin yıl önce inşa edilmiş olması ve buranın bir "tapınak" veya "kült" merkezi olarak tabir ediliyor olması.Tarım toplumuna geçmeden önce insanların avcı toplayıcı olduklarını söyler tarih kitapları.İnanç sistemlerinin ,tapınak veya kült merkezlerinin ancak yerleşik hayata geçildikten sonra oluştuğu söylenmektedir.Oysa bu bölge 12 bin yıl geçmişi olan bir yer ve yerleşik hayata henüz geçilmemiş bir dönem olduğunu biliyoruz.Peki nedir bu durumun arka planındaki sır perdesi? Bu alanda bulunan dikili taşlar üzerindeki kabartmaların Aborjinlerin de kullanıyor olmaları nasıl açıklanabilir? Aborjinlerin tarihleri 45-50 bin yıl önceye dayanıyorsa eğer, acaba Göbeklitepeye göç etmiş olabilirler mi? Tabi kitapta bunun dışında birçok soru ve tespit var.Bu kitabı okumadan önce Emile Durkheim'in Dini Hayatın İlkel Biçimleri adlı eseri okumanızı tavsiye ederim.