En Eski Göçebe kitaplarını, en eski Göçebe sözleri ve alıntılarını, en eski Göçebe yazarlarını, en eski Göçebe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Göçebe yirmi iki kadının yirmi iki öyküsünden oluşan bir kendini bulma yolculuğu. Ortaya çıkış serüvenini dendenblog'da yazdım. Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
dendenblog.com/2022/12/14/gocebe
Betül Çakıroğlu nun kaleminden. Hikaye öyle güzel kurgulanmış ki okuyucuyu hikayenin ilk sayfasında kendisine bağlıyor. Konusu farklı ve dikkat çekici, kadınların gözyaşlarını toplayan su parçası. İlgiyle bitirdim hikayeyi. Kitabın bu hikayeyle başlamış olması, kitaba olan ilgiyi artırıyor. Yazarımız
Betül Çakıroğlu ellerine sağlık. Yeni eserlerinde tekrardan görüşmek dileğiyle. Kaleminiz daim olsun.
Altın kafes
Zamansız uyanışın derin sarsıntısı
Öyle derin ki kapanmayan bir yara
Dikiş tutmayan bir elbise hep aynı yerden yırtılan
Bunun adı keşke!
Omuzlarımda taşıyamadığım bir yük geçmişin acısı
Pismanlıklarım beni eziyor. Nefes aldırmıyor.
Ruhumu,bedenimi her şeyimi sarmış olumsuz duygular çetesi,
her taraftan bana acımasızca saldırıyor.Yumruklarla girişiyor.
Düşünüyorum da,ben daha güçlü olmalıydım.
Başkası için doğru olanı değil, kendim için doğru olanı yapmalıydım.
Edilgen bir gecenin bitişi
Anneme her defasında kaba davranan babamı köşe başında bırakıyorum.
"Ne olursa olsun evli kalmalısın" diyen annemi karşı kaldırımda mendil satan kızın çaresiz bakışlarına hapsediyorum.
Yaşanan her ne varsa " kadın hak etmiştir." diye düşünürken etrafındaki kadınlara özgürlükçü görünen riyakarları bu şehrin çıkmaz sokaklarında terk ediyorum.
İki sene evvel aylarca süren mücadeleyle nihayet boşandığım eski kocamın "SON BİR KEZ BULUŞALIM" mesajına doğru adım adım ilerliyorum.
Hep kaçtım bu güne kadar. Suçlu benmişim gibi hep savunmak zorunda kaldım kendimi. Kimse olmadı yanımda. Yardım çığlıklarıma uzaklaştırma kararlarından başka hiçbir yanıt almadım.
Uzaklaştığım yalnızca kendi ruhum oldu ve kadınlığım. En çok kendimi üzdüm ve yine en çok kendimi özledim. Sorumlusu olmadığım bir yorgunluk üzerimde.
Gözyaşlarımla birlikte ne varsa yola bırakıyorum şimdi. Bu yollar bize hep dar geldi. Yüzlerce hayat birbirine çarpmadan yürüyordu oysa. Bense bu yolun yolcusu binlerce yalnız kadından biriyim.
Sadece kafamda bir ses...
Tik tak...
Yarınki gazete manşetini atıyorum bağırarak.
Elif gibi...Özgecan gibi... Pınar gibi...Ceren gibi... Münevver gibi...
Bir kadın cinayetine daha dur diyemedik