Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Göçmüş Kediler Bahçesi

Bilge Karasu

Göçmüş Kediler Bahçesi Gönderileri

Göçmüş Kediler Bahçesi kitaplarını, Göçmüş Kediler Bahçesi sözleri ve alıntılarını, Göçmüş Kediler Bahçesi yazarlarını, Göçmüş Kediler Bahçesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
245 syf.
10/10 puan verdi
Göçmüş Kediler Bahçesi'nde yazar bu dünyada var olmanın bir anlamını aramış hikayelerde. Tüm hikayelerin sonu ölümle bağlanmış. Avından El Alan Adam hikayesinde av ve avcı iç içe geçmiş. Adam balık avlamaya giderken bir balık tarafından avlanıyor. Kolunun birini tamamen ele geçirmiş.insanlar onun kolunun olmadığını görüyor o işe kolunda
Göçmüş Kediler Bahçesi
Göçmüş Kediler BahçesiBilge Karasu · Gece Yayınları · 19891,185 okunma
" Yola çıkarken , yalnız düşmanla karşılaşacağımı düşünüyordum . Dostlar da çıktı karşıma .... "
Reklam
Korku, örtmeğe en yatkın olduğumuz kirimiz, gizlemeğe en çok uğraştığımız kokumuzdur.
Sayfa 226 - Metis yayınlarıKitabı okudu
230 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Bilge Karasu
Bilge Karasu
dile o kadar hakim ki yeni sözcükler türeterek vermek istediği anlamı daha güçlü hale getirmiş. İlk kez okuyorum kendisini ama sık sık adını duyduğum ve edebiyatımızın en güçlü kalemlerinden biri olarak nitelendirilen biriydi ve bu yorumların hepsinin hakkını verdiğini söyleyebilirim. Onun dışında öykülerini bir kerede okuyayım bitsin diyemezsiniz, yoğun ve güçlü bir anlatımı var. Bunun dışında ince elenmiş hikaye örgüsünü bütün öykülerinde göreceksiniz. Kitaba ismini veren öykü
Göçmüş Kediler Bahçesi
Göçmüş Kediler Bahçesi
favorim oldu. Bu kadar güzel olmasını beklemiyordum bu öykünün, muazzam.
Göçmüş Kediler Bahçesi
Göçmüş Kediler BahçesiBilge Karasu · Gece Yayınları · 19891,185 okunma
·
Puan vermedi
YAĞMURLU KENTİN GÜNEŞÇİSİ
Bilge Karasu’nun 1968 yılında kaleme aldığı “Yağmurlu Kentin Güneşçisi” adlı hikayesi, sosyolojik bir okuma yapıldığında, politik unsurların insanları şekillendirdiği baskı ortamına eleştiri mahiyetinde bir metindir. Her ne kadar dönemin Türkiye’sinde yaşanan sağ-sol çatışmalarının sebep olduğu baskı rejimleri, öldürülerek susturulan toplumun sinmişliği bu metne ilham olmuş olsa da, devletlerin toplumlar üzerinde tam hakimiyetini kolaylaştıran tektipleştirme politikası, Bilge Karasu’nun eleştirilerinin temel noktasıdır. Devletlerin dayattığı bu sistem insanların ruhlarını, düşünme şekillerini, günlük hayatlarını, kıyafetlerinin renklerine kadar her şeyi teslim almıştır. Doğumdan ölüme kadar olan süreçte otoriteye maruz kalan insanlar artık normalin bu olduğunu kanıksamıştır. Uzun süren baskının altında hayal kırıklığı yaşayabilmek mümkün değildir, çünkü başka türlü bir yaşamın mümkün olamayacağını bilmek beklentiyi söndürür ve yerini vazgeçişe bırakır. Böyle bir ortamda ne umut ne beklenti var olabilmiştir. Yeşeren tek umut ana karakterin bir gün güneşin açabileceğine dair olan inancıdır. Bu inanç onun konfor alanıdır ve farklı olanın dışlandığı baskı rejimlerindeki gibi o da çevresindekiler tarafından yalnızlaştırılmıştır. Onun gibi bir avuç kaz sürüsü kadar kalan insanlar, hiçbir devletin sahip olamayacağı denizlerden rengarenk gemilerle kaçacaklarını hayal ederek, umudun intiharın eş anlamlısı olduğu bu kentte kendilerine yaşamaya devam edecek bir sebep bulmuşlardır.
Göçmüş Kediler Bahçesi
Göçmüş Kediler BahçesiBilge Karasu · Gece Yayınları · 19891,185 okunma
Aradığımın mutluluk olmadığını, olamayacağını anladım geçen günler içerisinde; mutluluğun tanımı nasıl yapılırsa yapılsın...
Reklam
"Yaşamanın artığından eksiğinden çok , çeşitleri var. Herkes elinden geldiği ölçüde yaşar. Nedir zaten yaşamak dediğin? Garip değil mi yaşamımızı nasıl kurduğumuz? Bir iplik parçası, bir çivi, bir mantar, bir kağıt, bir paçavra, bir toz, birkaç hiç... Bir araya gelir bunlar, adı 'bir yaşam' olur. "
“Nicedir sisin içinde yürüyorum. Düşüncelerimin bu yola girmiş olması boşuna değil. Sis demek, biliyorum, doruğa yaklaşmakta olmak demek..”
“Kişi çok şeyi anlayabiliyor da, bir anlamda, öğrenmiyor. Ya da, anladığına uygun bir eyleme davranmayı öğrenmiyor..”
Reklam
“İçinde, buz gibi duran bir nokta vardı. Işığın sıcaklığı bu noktaya ulaşamıyordu. İçi de, dışı da, yapayalnızdı bu sıcakta, bu ışıksızlıkta. “Ölüler içinden soğumaya başlar galiba” dedi..”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.