Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Göğün Mavisi

Georges Bataille

Göğün Mavisi Gönderileri

Göğün Mavisi kitaplarını, Göğün Mavisi sözleri ve alıntılarını, Göğün Mavisi yazarlarını, Göğün Mavisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü hayat ölüm kadar kanlı bir aydınlığa sahip değil.
Demir yolları işletmesinden bir adama baktım uzun uzun. Geçip gitti; onun önünde kendimi kötü hissettim. Neden sarılabileceğim bir kadınla ortak hiçbir yanı yoktu? Oysa onun da gözleri, ağzı, kıçı vardı.
Reklam
Ona sarıldım Ben de ağlayabilirdim. Neden ağladığını öğrenmek istiyordum, fakat daha fazla konuşmadı. Kompartımana döndüğümdeki gibi görmekteydim onu; hayaleti andıran bir güzelliği vardı. Tekrar korku verdi bana. Sıkıntıdan boğulmuş bir halde, aniden, birkaç saat sonra beni terk edeceği geldi aklıma; o kadar sabırsız ve açgözlü ki daha fazla yaşayamaz. Yaşamayacak. Ayaklarımın altında, rayların üzerinde giden tekerlek seslerini duyuyordum; param parça, ezik bedenleri çiğneyip geçen tekerleklerin gürültüsünü.
Soğuk dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Dayanılmaz bir mutluluk içindeydim. Diliyle dilimi yalaması o kadar güzeldi ki, hayatımın o anda sona ermesini isterdim.
Dorothea bana yaklaştı. Uzun uzun dudaklarımdan öptü. Şiddetle sıkıca sarıldı; uzun zamandan beri ilk defa kendini bu derece serbest bırakıyordu. Hemen, yolun dışındaki sürülmüş toprakta, aşıkların yaptığı gibi oynaşmaya başladık. Mezarların üzerindeydik yine. Dorothea bacaklarını genişçe açtı, cinsel organına kadar soydum onu. O da beni soydu. Yumuşak toprağın içine düştük. İyi kullanılan bir sabanın toprağa gömüldüğü gibi, nemli vücuduna gömüldüm bende. Bu bedenin altındaki toprak, bir mezar gibi açılmıştı; çıplak vücudu da, yeni bir mezar gibi açılmaktaydı bana. Yıldızlı mezarlıkta sevişirken kendimizden geçmiştik. Mezarın içindeki iskeleti ortaya çıkaran ışıkların her biri, birbirine karışmış gövdelerimizin hareketleri kadar karışık, titrek bir gökyüzü oluşturmaktaydı. Hava soğuktu. Ellerim toprağa gömülüyordu; Dorothea’nın kopçalarını çözdüm, parmaklarıma yapışan soğuk toprağı göğsüne ve çamaşırlarına bulaştırdım. Giysilerinin altından çıkan göğüsleri ayı andıran bir beyazlığa sahipti. Ara sıra birbirimizi bırakıp soğuktan titriyorduk; birbirine çarpan iki sıra diş gibi titremekteydi vücutlarımız.
Birbirimize bağlanmış olmamıza rağmen en küçük bir umudumuz kalmamıştı.
Reklam
Bir düzlükten geçerken çardaklarla çevrili, alçak fakat geniş bir ev gördük. Dorothea bu evi almaktan ve orada benimle beraber yaşamaktan söz etti. Yaşadığımız, düşmanca bir düş kırıklığından başka bir şey değildi. Birbirimiz için çok önemli değildik, en azından sıkıntıdan kurtulduğumuz anda bunu hissediyorduk.
Lazare’ın elini sıktım. Elimi elinden çekmedim bir süre, fakat ölen Michel’di, ben değildim. Daha sonra Xenie’yi sıkıca kollarımın arasına aldım; ona gerçek bir öpücük vermek isterdim, fakat bunun iki yüzlülük olduğunu hissettim ve hemen oradan ayrıldım. Gittiğimi gördüğünde, hareket etmeden ağlamaya başladı. Koridora çıktım. Bir salgın gibi, ağlaması bana da geçmişti.
Lazare yüzüme baktı ve o an, artık benden nefret edecek gücü kalmadığını anladım.
Çirkinleşti. Ondaki sevdiğim şeyin bu şiddetli değişim olduğunu anladım. Nefretiydi sevdiğim; nefretin yüzüne çizdiği bu beklenmedik çirkinliği, bu korkunç çirkinliği seviyordum ben.
Reklam
Hasta olmasaydım gelmezdim. Şimdiyse hastayım ve mutlu olacağız. Sonunda hastayım işte..
Konuşurken beni arayan elleri, sustuğunda benden uzaklaştılar.
Ona dudaklarımı değdirmemiştim, o ise neredeyse yüzüme bile bakmamıştı, fakat odada olup bitenler bizi birbirimize yaklaştırıyordu. Başını yastığın tam ortasına koyarak yatağa uzandığında, yüzündeki çizgiler gevşedi; eskisi kadar güzel gözüktü o anda. Bir süre bana baktı, sonra arkasını döndü.
Otelin önünde, inmesine yardım ettim. Asansöre kadar yürümek istedi. Onu tutuyordum ve yavaşça ilerliyorduk. Odada soyunmasına yardım ettim. Gerekli olanları kısık sesle bana söylüyordu. Ona kötü davranmaktan kaçınmalıydım ve istediği çamaşırları ona verdim. Soyunurken çıplaklığı ortaya çıktıkça (zayıf vücudu eskisi kadar saf değildi), yüzümdeki acı gülümsemeye engel olamıyordum; hasta olması daha iyiydi.
1.070 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.