Bugün Gölgenin Öpücüğü kitabının yorumuyla geldim. Vampir temalı kitaplar okumayı özlemişim. Serinin ilk kitabı akıcı, anlaşılır anlatayımıyla sizi hiç yormuyor. İlk sayfalarda karakterleri ve konuyu anlıyoruz. Sonrasında kitap öyle bir ilerliyor ki özellikle son sayfalarla ne zaman bitirdiğinizi anlamıyorsunuz.
Olivia, erkek arkadaşının ölümüyle çok üzgündür. Vampirlerden korunan Lonca'nın korunaklı duvarların içinde annesi yaşamaktadır. Annesinin yeni bir göreve gittiği gece vampirler şehe inmiş insanlara zarar veriyordu. Loncaya giremezler diye düşündükleri vampirler Olivia için duvarları aşmayı başarmıştı. Kaçmaya çalışan Olivia'yı, Sebastian kurtarır.
Sebastian'ın ailesi gözlerinin önünde öldürüldükten sonra seçme şansı olmadan vampir olmuştu. Acıları çok fazlaydı ve bunlardan kurtulması için Olivia tek şansıydı. Kendi planları için onu Kabuslar Şehrine götürür. Bu şehirde vampirler fanileri kan ihtiyaçları için köle gibi kullanıyorlardı. Olivia annesini kurtarmak için planlar yaparken ondan saklananlarla hepimiz şok oluyoruz.
Kitap kolay okunması ve konunun güzelliğiyle çabuk bitiyor. Vampirler, büyücüler, ihanet, aşk, entrikalarla dolu güzel bir fantastik okudum. Yazar son sayfada yapacağını yapmış. Olivia'nın sonda verdiği karar, dik duruşunu çok sevdim. Devam kitabını merakla bekliyorum. Vampir kitapları seviyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.