Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Görenlerin Gözü İle Van'da Ermeni Mezalimi

Hüseyin Çelik

Görenlerin Gözü İle Van'da Ermeni Mezalimi Sözleri ve Alıntıları

Görenlerin Gözü İle Van'da Ermeni Mezalimi sözleri ve alıntılarını, Görenlerin Gözü İle Van'da Ermeni Mezalimi kitap alıntılarını, Görenlerin Gözü İle Van'da Ermeni Mezalimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hemen bütün vicdanlı tarihçilerin birleştiği konu şudur ki, Türkiye Ermenileri gerek sosyal yaşantı ve gerek maddi refah olarak diğer yerlerdeki Ermenilerden çok daha iyiydiler.
Sayfa 16 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
Çanakkale Savaşı’nda gözlerini kaybeden Mehmed’e komutanı, “Mehmed yoksa sen görmüyor musun?” sorusunu sorunca, Mehmed, “Komutanım, en çok istediğim şeyi gördüm; bundan sonra görsem de gam yemem. Ben İngiliz gâvurunun, Fransız gâvurunun Çanakkale sularına gömülüşünü gördüm. Bundan büyük bahtiyarlık olur mu?” demişti.
Sayfa 82 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Aslen Ermeni Kökenli Olan, Osman GEMİCİOĞLU;
Her tarafta cesetler vardı. Bir evin eşiğinin önünde acayip bir manzara gördük: Müslümanları bir eve doldurup yakmışlardı. O kadar insan yanmış olacaktı ki, eşiğin altında, sızan yağlar kapının önündeki arkın içinde donmuştu. Yani sanki yağ seli kalkmış da sonra donmuştu. Yağ daha taze idi. Bütün köy yıkık vaziyette idi. Ben bunları gözümle gördüm ve hiçbir zaman unutamam. (s.166-167)
Sayfa 167 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
En önce vurulanlar cepheyi bırakıp kaçanlardır. Kaçıp arkadan vurulmaktansa, insanın göğsünü düşman mermilerine siper etmesi daha şereflicedir.
Sayfa 84 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
Osmanlılar, Müslim olmayan vatandaşlarının hukukunu devamlı olarak gözetmiş, hattâ İslam inancında vergisini veren Gayrimüslimler için kullanılan “Zımmî”ler hakkındaki esasları uygulamışlardır. İslam dinine göre, zımmîlerin yaşama hakkı yanında, can ve malı da devletin garantisi altındadır.
Sayfa 16 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
İngiliz Konsolosu Williams'ın, Van İsyanı Hakkında Yazdığından.
2-3 Haziran gecesi Van sokaklarının birisinde vazife gören bir askeri devriye, gece yarısı taarruza uğradı. Bir zabit ve bir asker ağır surette yaralandılar. Müslümanların sabır ve tahammülleri son dereceye kadar tahrik- olundu. Tüm bu hallere bu sersem Ermeniler müsebbiptirler (sebep olmuşlar). Kendilerini çocukça olsa da bu tahrikattan hiçbir faide temin etmeyeceklerini kaç defalar izah etmiştim. Bunu terk etmelerini tavsiye hatta rica ettim. Filhakika şimdi artık zannederim ki ümitleri kalmadı. (6) (s.23-24) (6) The Blue Book, 1896, s.41
Sayfa 24 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Aklıma Nihal ATSIZ Bey'in bir sözü geldi!
Ermeniler, Türkiye'nin şu andaki 25 ilinin, tarihî vatanları olduğunu, dolayısıyla kendilerine verilmesi gerektiğini söylemektedirler. Bu mantık haklı görüldüğü taktirde, bizim de bugün Orta Asya'nın büyük bir kısmı, Bulgaristan, Yunanistan, Polonya, Yugoslavya ve bütün Balkanlar ile Arap Yarımadası, Mısır ve sair devletlerin üzerinde bulunduğu toprakları geri istememiz gerekir. (s.203-204)
Sayfa 204 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
Ermeni Mezalimi, - Van Zeve
Hanımın amcası avukattı. Önce çocuklarını gözünün önünde kesmişler. Her seferinde bayılıyormuş, onu ayıltıp diğer oğlunu kesiyorlarmış. Sonunda da onu kesmişler. (s.159-160)
Sayfa 160 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
Ermeni Mezalimi, Van - Zeve
Ben Şadiye Hanım’a sordum: “Nineciğim yoksa gözleriniz görmüyor mu?”. Ninenin cevabı azdı, özdü fakat gerçekten sözdü: “Hey oğlum hey, sen o gözün neler gördüğünü, o gözün sahibine sor.”
Sayfa 82 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı başlayınca dokuz cephede savaşan Osmanlı Devleti’nin en güçsüz anını kollayan Ermeniler atağa geçtiler. Savaş boyunca Maraş, Kayseri, Elazığ, Bitlis, Erzurum, Diyarbakır, Sivas, Trabzon, Ankara, Van, İzmir, Adapazarı, Bursa, Halep, Samsun ve Urfa vilâyetlerinde bir yığın taşkınlık, bombalama, öldürme, toplu isyan hareketlerine kalkıştılar. Asırlarca ülkenin bütün nimetlerinden yararlanmış, Müslümanlara göre daha müreffeh ve zengin durumdaki Ermeniler savaşın ortasında, bağlı bulundukları Osmanlı Devleti’ne ihanet etmişlerdi. Tabiî hal böyle olunca, ihanetin cezası da daha fazla gecikmeden “tehcir”le verilmiştir.
Sayfa 27 - Cedit NeşriyatKitabı okudu
101 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.