Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir İktisadiyat Romanı

Görünmez Kalp

Russell D. Roberts

Görünmez Kalp Gönderileri

Görünmez Kalp kitaplarını, Görünmez Kalp sözleri ve alıntılarını, Görünmez Kalp yazarlarını, Görünmez Kalp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Televizyonu yasaklayın, işte o zaman çocuklar köşedeki o verimsiz kutu önünde aptal aptal oturmak yerine, dünyayı keşfetmeye başlayacaklardır. Televizyonu yasaklayın, aile bireyleri yemek yerken birbirleriyle konuşmaya başlayacaklardır. Televizyonu yasaklayın, kişi oturup düşünmesini, televizyon çağında ortadan kaybolmuş olan bu sanatı öğrenecektir.“
“Televizyon izlemek tam bir zaman israfıdır. Gizli bağımlılıktır. Bizden insani olan her şeyi söküp alıyor. Bizi gerçeklikten kaçmak için kanaldan kanala atlayan zombileri dönüştürüyor.“
Reklam
“ Her ne kadar hiç vermemektense bir şey vermek daha iyiyse de, ideal olan gönülsüz bir şekilde vermek yerine, gönül hoşluğuyla vermektir. İdeal olan , sizden istenmeden vermektir. İdeal olan , merhamet duygusundan dolayı vermektir, yoksa birinin size bağımlı olmasını görme mağrurluğunu tatmak için vermek değil. “
Sayfa 212Kitabı okudu
"Adamın biri ölmüş," dedi Sam, "ve kendisini dünyanın en güzel alabalık nehrinin kenarında bulmuş. Gökyüzü masmaviymiş ve adamın elinde en kalitelisinden bir de olta duruyormuş. Önünde bir nehir uzanıyormuş, mükemmel bir alabalık ırmağı, kimi yerde hızlı, kimi yerde yavaş akan bir su kütlesi. Adam bütün ömrü boyunca 'ah balık tutacak biraz vaktim olsa,' der dururmuş meğer. Cennet'te olduğunu düşünmüş. Nehre bir bakmış, dönen bir yer var, bir balık böcek için sıçramış. Tam olması gereken yere oltayı atmış, anında su dalgalanmış, kocaman bir balık suyun yüzüne çıkmış. Sıçradıkça etrafında sular dalgalanıyormuş. Balığın kuvveti ve rengarenk görüntüsü adamı korkuyla karışık bir hayranlığa sürüklemiş. Biraz mücadeleden sonra balığı yakalamış ve yere uzatmış. Herhalde 5-6 kg. varmış! Renkleri de ne kadar canlıymış. Balığı orada bırakıp yeniden nehre dönmüş. Yine balığın biri, bir böcek için havaya sıçramış. Adam yine tam isabetli bir olta atmış. Yine çok güzel başka bir balık yakalamış. Bu bir mucizeden başka bir şey değilmiş. Adam Allah'a şükretmek için dizleri üzerine çökmüş. Lâkin gün ilerleyip de adam her girişiminin sonunda balık üstüne balık destelemeye başlayınca, bilincinin kıyıcığından bir düşünce kendini hissettirmeye başlamış. Bir defa da bilerek kötü bir olta sallamaya karar vermiş. Aynı şekilde yine bir balık sıçramış ve adamın oltasına yakalanmış. Adam balığı korkutmak için başlamış bağırmaya ve üstüne su atmaya. Hiçbir şey fark etmemiş, her olta atışı garanti bir balık getiriyormuş. O anda anlamış ki, orası Cennet falan değil."
İyi yaşam, gerçek olandır. İyi günler ve kötü günlerle doludur, başarı ve başarısızlıkla. Vadilerden yükselirken zirvelerden görülen manzara büyüleyicidir. Her olta atışta balık yakalamak cennet değildir.
Peki nasıl düzelteceksin bu yanlışları? Ortada bir yasa olmalı; o halde, gelsin yasal düzenleme! Lâkin yasal düzenleme oldukça kör bir araçtır. Hiçbir zaman yanlışları doğru yapmaz. Bir dizi yeni yanlışlar üretir.
Reklam
“insan kalbinin, aklın bilemeyeceği sebepleri vardır.”
İnsan kalbinin karmaşıklığı tarafından öylesine kuşatılmış bir adaletsizlik ki, mahkemeleri ve hukuk sistemini kullanarak mücadele etmek benim istediğim türden bir şey değil.
“Çoğu kişi âdili ‘eşit’ olarak anlıyor. Bende olmayan bir şey sende varsa, o zaman bu durum ‘gayri âdil’ oluyor. Sizin, benim isteyip de sahip olmadığım bir işiniz varsa, bu haksızlık oluyor. Benden daha çok para kazanıyorsanız bu gayri âdil oluyor. Ben bu tanımların hiçbirine katılmıyorum, ama benim muhalefetimin iktisatla bir ilgisi yok. Bu felsefi bir görüş meselesi. Benim âdil tanımım ‘kurallara göre’dir.”
468 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.