Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Göstergeler

Akif Emre

Göstergeler Sözleri ve Alıntıları

Göstergeler sözleri ve alıntılarını, Göstergeler kitap alıntılarını, Göstergeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı dostu olarak bilinen Marmaduke Pickthall, Filistin'de davet edildiği bir Müslüman evinin dışarıdan mütevazı, hatta biraz da vuran görüntüsüne rağmen içeri girdiğinde gördüğü manzara karşısında hayretler içinde kalır. Yüksek duvarlar arkasında geniş, ferah bir avlu, evin çardağına yerleştirilmiş divanlara kurulup kahvesini yudumlarken duyduğu keyifle şunları yazar: "Türkler evlerini yaşamak için yaparlar. O yüksek duvarların arkasında gerçekten yaşadıkları kendi hayatları vardır. Batı'daki gibi başkalarına göstermek için ev yapmazlar.
Ege adalarının nasıl "hediye" edildiğini artik bilmeyen yok. Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu'nun Ordu ve Politika isimli kitabında Mareşal Fevzi Çakmak'la ilgili ilginç bir anekdot anlatılır. Lozan Antlaşması'ndan Ege'de antlaşmaya sonra dahil edilmemiş, haritada Yunanistan'a ait gösterilmeyen irili ufaklı ada ve adacıkların varlığını farkeden bir yetkili, bir motora yüklediği onlarca bayrak direğini yanına aldığı bir manga askerle bu adalara tek tek diker. Adalar doğal olarak sınırlara katilmış olur. Zaten Yunanistan'a verilmemişse, Lozan öncesi olduğu gibi şimdi de bizdedir. Ancak, iş bununla bitmez, bunu haber alan (veya haberdar edilen) Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak; "başlarına bela olmak"la suçladığı yetkiliyi bir güzel azarladığı gibi bayrakları sökmesini ister. "Cilginlık"la "deha"nın kesiştiği noktada çılgınlığı, deliliği göze alamayanlar, kahramanlığı hak edemezler.
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Bir ulusa öncülük eden kahramanlar, kişisel yetenekleri kadar tarihte iz bırakacak çaptaki çıkışlarıyla hatırlanırlar. Şüphesiz, belli bir ortalamanın üstünde yetenek ve özellikleriyle öne çıkarlar. Hatta bu özelliklerin "deha" ile "delilik" sınırına çok yakın çizgide gittiği olur. Bu davranışları çoğu kez, başarılı oldukları için dahice buluyoruz bugün. Eğer başarısız olsalardı belki tarihe geçecek çılgınlıklar olarak da nitelendirilebileceklerdi. Cumhuriyeti kuran, kurtuluş savaşında kurmay heyeť arasında yer alan kadrolara baktığımızda, özellikle savaş sonrası uluslararası ilişkilerdeki sergiledikleri tavirlar açısından hiç de böylesi özellikler taşımadıklarını görüyoruz. Mâkulün de ötesinde çok uysal karakter sergiliyorlar. Bu liderlerde hiç de bir halkı, "harimi ismet"ine saldıran düşmana karşı harekete geçirmiş, ateşin insanlara özgü tavırlar, uygulamalar görünmüyor bağımsızlık sonrasında.
Sayfa 245Kitabı okudu
Yakın bir döneme kadar Alman usulü diyerek küçümsediği hayat tarzına geçiş yapan toplumla, 'kiminin duası' diyerek tüm kapitalist ilişki biçimlerini örgütleyen mantaliteyi yırtan çiçek satan çingene, aslında aynı topluma ait çelişkiyi sergiliyor. Sadece toplumumuza ait olmayan bu çelişkiyi belirleyecek olan, modern olanın yığınlaştıricilığına, Weberyen tabirle, kapitalizmin bizde geç uyanan 'ruhu'na karşın, bu ruha yabancı müslüman kişiliğin direnci olacaktir. Bu anlamda Islam, sanıldığının aksine olarak, bireyi besleyen, geliştiren, bireyin kendine özgürlük alanı açan, kişiliği öne çıkaran bir din olarak; gerçekte üzerimize çullanan sisteme meydan okumaktadır. Muhtaç olunan kudret 'kiminin duasi'nda gizli. Çağdaş dünyada gittikçe kapanan yerli olanla, (Batı'nın tanımladığı) evrensel arasındaki çelişkiyi büyütecek olan, Islam insanın 'dua'sında gizlenen ruh olacaktır. Modern dünyanın temelinde yatan kapitalizmin ruhuna karşı İslâm'ın ruhu, sunduğu dinamikleri ile direnen tek uygarlık olma özelliğini koruyor.
İslâm'ın yayılma döneminden itibaren son yüzyıla kadarki süreç dahil olmak üzere, müslümanların egemen olduğu Coğrafyada Avrupalı kimliğini besleyen anlamda kültürel bir bütünlük oluşturmamıştır. Geniş İslâm fetihlerinden başlamak üzere, Osmanlı'ya gelinceye kadar Islâm hakimiyetindeki topraklarda demografik olarak Müslümanların sayısal anlamda ezici bir üstünlüklerinden bile bahsetmek mümkün olmamıştır. Balkanlar' da; Anadolu'da, Mısır' da, Hindistan'da yüzyıllar boyu Müslümanlar gayrimüslimlerle iç içe yaşamayı başarmışlardır. Sadece birlikte yaşamakla kalmamış, birlikte yaşamanın zamanın şartlarına göre, 'hukuk'unu geliştirmişlerdir.
Sayfa 155Kitabı okudu
Her gün kullandığımız eşyaları ne kendimize uygun bir hale getirerek dönüştürebildik ne de orijinalini olduğu gibi adapte edebildik. Söz gelimi, gerek bizde üretileni olsun, gerekse doğrudan ithal edilenler arasinda olsun; mobilyalar arasında kitaplık, kütüphane olabilecek bir model bulabilir misiniz? Batı'da çıkan her yeni modanın artık eşzamanlı olarak buralara yansıdığı, yabancı markaların satış mağazalarınin açıldığı günümüzde evlere neden kütüphane girmez! Her eve, televizyon ve müzik setinin kitaplıktan önce neden ve nasıl girdiğinin cevabını verebilirsek, bu uzun serüvenle birlikte neden evlerimizde kitaplık olmadiğnın cevabını da verebiliriz sanirim.
Reklam
Modern kapitalist sistemin en güçlü olduğu yanlarından biri, belki de, sürekli karşı sistemlere bile eklemlenerek genişleyebilmesi, bir müddet sonra karşı olduklarını içerir duruma gelmesidir.
‘Kitap’ medeniyeti olduğumuzu söyleriz. Vahy’in ilk emrinin ‘Oku’ olmasından hareketle okumak eylemini kutsarız.
BEYAZ TÜRKLER'İN ZENCİLERİ
Antik dönemde Barbarlar Avrupalı’nın korkulu rüyası idi. Avrupa Hristiyanlaştıktan sonra, yani Avrupalılıkla Hristiyanlık aynileştikten sonra barbarlık, Hristiyan olmayan toplulukların ortak adı oldu. Müslümanlar Kudüs'ü aldıktan sonradır ki, barbarlık Müslümanlığı çağrıştırmaya başladı. Korku ve nefreti, bir medeniyetin bilinçaltındaki
"Şüphesiz zulme, haksızlığa karşı tepki herşeyden evvel beşeri bir özelliktir.."
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.