Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gözbağı

Erol Toy

Gözbağı Sözleri ve Alıntıları

Gözbağı sözleri ve alıntılarını, Gözbağı kitap alıntılarını, Gözbağı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçekten güçtür hayat. İlkin onurunu çeker alır insanın elinden. Sonra da emeğini iliklerine dek...
Sayfa 235 - MAY YAYINLARI
Sen herkesi insan sayarsan, budalaları nasıl ayıklayacağız? Benim bildiğim insan, ne olduğunu bilen ve bildiğini elde etmek için kavga verendir.
Sayfa 58 - MAY YAYINLARI
Reklam
Sevilen şey değerlidir. Değerli olanı üretmekse, yoruculuğuna rağmen, mutluluk verir. Biz yoksul takımı mutluluğa öyle susuz bırakılmışız ki, elde edeceğimiz zaman yorulmayız.
Direnen Kazanıyor, Boyun Eğen Değil!
Uluslar direnince, güçlü zayıf ayrılmıyor demek ki... Direnen kazanıyor. Bizimkiler nasıl becerdi bu işi zamanında. Tıpkı öyle.
Sayfa 173 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
Öyle bir yer geliyor ki, kendi içinde çürüyor kişi..
İşçinin hakkı alnının terinde yazılıdır.
Reklam
- Biz sadece bizimle birlik oluruz kadın. Senin oğlan koskoca üniversite hocası... Biz ise, okumayı yazmayı bilmiyoruz. Nasıl birlik olurmuşuz. Pek pek bize yol gösterir, yordam öğretir. Eh, sağolsunlar bunu da yaptılar bir güzel. Gözbağımız açıldı yeterince. Ötesini kendimiz düşünürüz gayri..
Sayfa 384 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
- Dur bakayım, ne demişti Cezmi Baba? Aynı gibi gelir. Aynı değildir. Biri ağlamaklıdır, biri gülmekli mi? Yoksa başka bir şey mi?
Sayfa 251 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
Özlemi unuttum ben, diyordum. Unutmuyormuş insanoğlu... En olmadık yerde, en olmayacaklarıyla... Şu yemek var ya şu yemek, beni öyle borçlandırdı ki, ödeyemem.
Sayfa 137 - Tomurcuk Yayınevi
Ve ağır ağır bir top haline gelmeye başladı işçiler. Yaşlılar, savaş anılarını canlandırdılar birden. O'nunla bulundukları yerlerden, savaşcılığından söz ettiler. Sirenlerin sesi yankılanmayı sürdürüyordu. İstanbul üstündeki kara ses bulutu, ister istemez tümünü kaplıyor, yüreklerinde bir acının artışı, bir ikirciklenme beliriyordu. O gitmişti... Herkesin dilindeki adıyla Gazi Paşa... Savaş yoldaşlarının deyimiyle Kemal Paşa... Düşmanlarının sözcüğüyle Sarı Paşa... İşte şimdi yoktu... Kendi yakını ölmüş gibi bir büyük acı duydu Hüseyin. Hatta yakınından daha büyük bir acı. Bir umudun yitişi gibi bir şey. Düş kırıklığı gibi... Babasını tanımıyordu. Anası öldüğünde küçüktü. Bilmiyordu ölüm acısını. Ye da tersine, çok daha derinden, çok daha kesinlikle biliyordu. Değerlendirmesi buydu işte. Babası ya da anasının ölümünden daha acılı bir olaydı karşılaştığı. Daha büyük bir yükün altına girdiğini sanıyor. Yüreğinin burkulduğunu, dilinin ağzının içinde doladığını sezinliyordu. Ağlayabilse, rahatlayacak. Ama ağlayamıyor. Ağlamayı unutmuşluğun burukluğu dolanıp geliyor beyninin derinliklerine. Bir sancı gibi saplanıyor..
Sayfa 163 - Tomurcuk Yayınevi
Reklam
Ne sıvışmaktır bizim işimiz, ne de yanlışlarımızdan ürkmek. Doğruyu bulmanın yolu, yanlışın nerde olduğunu bilmek, bilmiyorsak, bulup çıkarmaktan geçer.
Sayfa 27 - MAY YAYINLARI
Binlercemiz açlıktan öldüler. Binlercemiz de, öldürüldüler, paraları, ırzları, kumanyalarından ötürü. Birbirimizi yiyesimiz geldi. İnsan , insanı yer mi dersin aklın sıra. Yer ölümden kurtulacağını görürse. Hayvanları vahşi sayarsın, çiğ et yediklerinden ötür. Ya insanın insanı öldürüşünü, parçalayışını görsen. Ya başkaları bizi, ya biz bizi...
Özlemi unuttum ben, diyordum. Unutmuyormuş insanoğlu... En olmadık yerde, en olmayacak biçimde karşılaşıveriyormuş meğer unuttuğunu sandıklarıyla.
- Bağışla, diye söze girdi Sevgi. Bağışla amca, siz hiç bir zaman böyle konuşmazdınız. - Konuşmadımsa, konuşamadığımdandı kızım. Bir lokma ekmeğin ardında, dolaba koşulmuş beygir gibi, kamçılandıkça döndüğümün farkında değildim. Polis sopayı vurunca ayıldım. Ayıldım ki, bundan sonrası için aynı eşekliği yapmıyayım..
Sayfa 296 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
Değişen hiçbir şey yok.. :((
- Herşey pahalılanmaya başladı. Geçen hafta, yirmi kuruşa aldığım bu hafta kırk kuruş olmuş. İnsan hesabını şaşırıyor. Ne edeceğini bilemez duruma geliyor. Onlar fiyata zam yaptıkça, ben aldıklarımı yarısına düşürüyorum. İlkin boş bulunuyor insan. Eski alışkanlığının ölçülerini söylüyor. Sonra anlayınca durumu, yarı yarıya indirmek zorunda kalıyor. Böyle gitmez ki bu...
Sayfa 164 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.