Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gözbağı

Erol Toy

Gözbağı Gönderileri

Gözbağı kitaplarını, Gözbağı sözleri ve alıntılarını, Gözbağı yazarlarını, Gözbağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
464 syf.
9/10 puan verdi
Erol TOY adını geç duyduğum bir yazar. İlk okuduğum kitabı Göz bağı oldu. Bu kitapla göz bağımızı çözdük artık sıra diğer kitaplarında. Güzel kitap ama konu biraz fazla uzatılmış sanki. Yine de bulun okuyun derim.
Gözbağı
GözbağıErol Toy · Ulak Yayıncılık · 201725 okunma
"Hazreti Muhammed, toprak onu işleyenin, su onu kullananın, demiş. Devrimci yoldaşlarımız da bunları söylüyorlar. Hatta ilerde devrimle birlikte Lenin de bunu haykırdı ilk olarak."
Reklam
"Pederşahi şartlar içinde eşit sayılırız. Herkesin topluma gücü kadar verip, kendine yetecek kadar alması, geleneğimiz bizim. Adına da imece diyoruz...Karşılıksız yardım gibi kullanır kimi. Hiç bile değil. Bir zarurettir. Onlar anlatıyor. Biz düşünüyoruz. Ev yapmaktan, ekin biçmeye, kilim dokumaktan ekmek pişirmeye o ortak düzenin daha gelişmesini anlatıyorlar. İşte cennet burası... Herkesin verebildiğince, herkese yeterince diyoruz. Tek özlemimiz, toprak belki."
"Ne buyuruyor Gazi Paşamız! İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kitleyiz...Neden? Hepimiz yoksuluz da ondan...Öyleyse biz, yoksullukta, imtiyazsız, sınıfsız bir kitleyiz. Zenginlikte değil!"
"-Eh işte bizimki de bir umut. Bir de bu topluma karşı borcumuzu ödemenin sevinci Halil Bey. Yoksa toprak olmayınca, tohum neylesin."
"-Attığımız her tohumun, ilerde ulu çınarlar olduğunu söylüyorsun apaçık. Umutlandırıyorsun beni baba.- dedi Halil Bey sevecenlikle.
Reklam
"Ne sıvışmaktır bizim işimiz ne de yanlışlarımızdan ürkmek. Doğruyu bulmanın yolu, yanlışın nerede olduğunu bilmek, bilmiyorsak bulup çıkartmaktan geçer."
"-Senin avunmaya ihtiyacın yok,- diye söze girdi Halil Bey. -Yaptığın işi, yapmak zorunda olduğundan burdasın. Ve burda olman, senin suçun değil, asıl suçlu olanlar bizi buraya getirenlerdir. Ve böylelikle kendi suçlarını örteceklerini sanıyorlar. Oysa kendi gözlerini köreltip, kendi vicdanlarını susturmadıkça, üstlerinden atamazlar suçlarını. Bu bile yetersizdir. Biz kimin suçlu kimin haklı olduğunu biliyoruz. Ve önemli olan da bizim bilmemizdir. Öyle değil mi baba?"
İşçisin sen işçi kal...
Ben söyleyeyim dedi Halil Bey; suçun işçi olmandır. işçi olmadığında gördük makinenin zavallılığını Halil Bey diye cevapladı Hüseyin. bozulmuş oyuncakları gibi Duruverdi Onca vasıta...vede kaltaban memurların hiç biride yürütemedi hiçbirini... Halil Bey'in dediği senin dediğinden başka diye söze girdi Cezmi baba. işçi olacaksın ama işçi gibi değil. hayvan gibi işçi olacaksın. O zaman da hayvanları koşsunlar işe Baba... bizden ne istiyorlar? bizden hayvanlasmamizi istiyorlar evlat... çalışacaksın. alabildiğine çalışacaksın hem de... efendin yemlerse seni dua edeceksin aman ne iyi insan diye. yemlemezse saygıda kusur etmeyip bekleyeceksin. Belki bir gün gönlü olacak Adamın. belki yemleyecek seni az biraz. belki arttıracak bile. artırdı, ne güzel. artırmadi mı, öleceksin Sessiz Sedasız...
Sayfa 52
Reklam
- Biz sadece bizimle birlik oluruz kadın. Senin oğlan koskoca üniversite hocası... Biz ise, okumayı yazmayı bilmiyoruz. Nasıl birlik olurmuşuz. Pek pek bize yol gösterir, yordam öğretir. Eh, sağolsunlar bunu da yaptılar bir güzel. Gözbağımız açıldı yeterince. Ötesini kendimiz düşünürüz gayri..
Sayfa 384 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
- Bizim oğlanlar paşa olmak istediler kadın. Her biri bir paşa olmak istedi. Ne var ki, orduları yoktu arkalarında.. Kendileri yiğit, güzel, bilgili insanlardı. Ama o bilgi, yayıldığında geçerlik kazanır. Silahın karşısında bilgi ne etsin? Silah gereklidir. Sana çevrilenden daha güçlü, daha çok silah... Herkes paşa olursa kim dövüşecek? Paşalar mı? Paşa, ordu saldırırken geride, çekilirken önde olur. Yoksa yönetemez. Demek ki, ersiz de paşa olunmaz. Biz erler ise avanakça uyuyup, kısılmışız köşemizde. Uyandık bu gürültüyle.
Sayfa 381 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
Abalı sopa yemezse uyanmaz!
Sayfa 335 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
- Bağışla, diye söze girdi Sevgi. Bağışla amca, siz hiç bir zaman böyle konuşmazdınız. - Konuşmadımsa, konuşamadığımdandı kızım. Bir lokma ekmeğin ardında, dolaba koşulmuş beygir gibi, kamçılandıkça döndüğümün farkında değildim. Polis sopayı vurunca ayıldım. Ayıldım ki, bundan sonrası için aynı eşekliği yapmıyayım..
Sayfa 296 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
- Neden? diye söze girdi Ahmet. - Yerimizi öğrettiler. Biz nice bir köpeklenirsek köpeklenelim, havlamaktan öte iş göremeyiz. Oysa tersine, İşçi olduğumuzu bilmemiz gerekti. Unuttuk mu, eloğlu hatırlatıveriyor. O polisi bulsam elini öperim ben. Sonra da bunca zaman geciktiğinden ötürü bir güzel kalaylarım...
Sayfa 294 - Tomurcuk YayıneviKitabı okudu
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.