Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gözbağı

Erol Toy

Gözbağı Gönderileri

Gözbağı kitaplarını, Gözbağı sözleri ve alıntılarını, Gözbağı yazarlarını, Gözbağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve ağır ağır bir top haline gelmeye başladı işçiler. Yaşlılar, savaş anılarını canlandırdılar birden. O'nunla bulundukları yerlerden, savaşcılığından söz ettiler. Sirenlerin sesi yankılanmayı sürdürüyordu. İstanbul üstündeki kara ses bulutu, ister istemez tümünü kaplıyor, yüreklerinde bir acının artışı, bir ikirciklenme beliriyordu. O gitmişti... Herkesin dilindeki adıyla Gazi Paşa... Savaş yoldaşlarının deyimiyle Kemal Paşa... Düşmanlarının sözcüğüyle Sarı Paşa... İşte şimdi yoktu... Kendi yakını ölmüş gibi bir büyük acı duydu Hüseyin. Hatta yakınından daha büyük bir acı. Bir umudun yitişi gibi bir şey. Düş kırıklığı gibi... Babasını tanımıyordu. Anası öldüğünde küçüktü. Bilmiyordu ölüm acısını. Ye da tersine, çok daha derinden, çok daha kesinlikle biliyordu. Değerlendirmesi buydu işte. Babası ya da anasının ölümünden daha acılı bir olaydı karşılaştığı. Daha büyük bir yükün altına girdiğini sanıyor. Yüreğinin burkulduğunu, dilinin ağzının içinde doladığını sezinliyordu. Ağlayabilse, rahatlayacak. Ama ağlayamıyor. Ağlamayı unutmuşluğun burukluğu dolanıp geliyor beyninin derinliklerine. Bir sancı gibi saplanıyor..
Sayfa 163 - Tomurcuk Yayınevi
Özlemi unuttum ben, diyordum. Unutmuyormuş insanoğlu... En olmadık yerde, en olmayacaklarıyla... Şu yemek var ya şu yemek, beni öyle borçlandırdı ki, ödeyemem.
Sayfa 137 - Tomurcuk Yayınevi
Reklam
Sevilen şey değerlidir. Değerli olanı üretmekse, yoruculuğuna rağmen, mutluluk verir. Biz yoksul takımı mutluluğa öyle susuz bırakılmışız ki, elde edeceğimiz zaman yorulmayız.
Makina hastalanır mı? Hastalanmaz. Sakatlanır, kırılır. O zaman hemen yetişir usta. Ya biz, işçiler hastalanırsak. Sanki suç hastalanmak. Adama bak, senin arızan yok diyor. Belki içimde. İçime işleyen şu amansız ateşte tüm hastalık. Hayır efendim. Madem işçisin, kölesin. Hastalanamazsın, acıkamazsın, işeyemezsin.
Öyle bir yer geliyor ki, kendi içinde çürüyor kişi..
Fabrikada çalışan salt makinalar değil. Salt eller, gözler , ayaklar değil. Makinaların tıkırtılarından daha güçlü , daha kocaman birşeyin homurtusuyla sarsılıyor fabrikanın yüksek tavanı.. Yürek sesi bu. Tüm işçilerin yüreklerinin sesi.
Reklam
İşçinin hakkı alnının terinde yazılıdır.
Binlercemiz açlıktan öldüler. Binlercemiz de, öldürüldüler, paraları, ırzları, kumanyalarından ötürü. Birbirimizi yiyesimiz geldi. İnsan , insanı yer mi dersin aklın sıra. Yer ölümden kurtulacağını görürse. Hayvanları vahşi sayarsın, çiğ et yediklerinden ötür. Ya insanın insanı öldürüşünü, parçalayışını görsen. Ya başkaları bizi, ya biz bizi...
Özlemi unuttum ben, diyordum. Unutmuyormuş insanoğlu... En olmadık yerde, en olmayacak biçimde karşılaşıveriyormuş meğer unuttuğunu sandıklarıyla.
Açlık nedir, açıkta kalmak ne anlama gelir, bilmezsin. Bilmemek önemli değil. Öğrendim bunu ben. Şu bir ay , canıma tak etti.. Açlığın en koyusunu yaşadım. Hırsızlığı düşünecek ölçüde.
55 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.