Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suç ve Cezanın Küresel Tarihi

Göze Göz

Mtchel P. Roth

Göze Göz Gönderileri

Göze Göz kitaplarını, Göze Göz sözleri ve alıntılarını, Göze Göz yazarlarını, Göze Göz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kamçı, yaklaşık 200 yıl boyunca sömürgeci İngiliz hukuk sistemlerinin önemli bir parçası olmuştur. İngilizler bu fiziksel cezayla o denli ünlenmiştir ki Fransızlar kamçıya "İngiliz Ayıbı" adını vermiştir. Fakat Mart 1998'de İngiliz Emniyet Teşkilatı MPS, Yeni Zelanda (1999), Güney Afrika (1996) ve İskoçya (2000) gibi eski sömürgelerin arasına katılarak oybirliğiyle kamçı cezasını yürürlükten kaldırmıştır.
Can YayınlarıKitabı okuyor
Artık banka soygunlarının yirmi birinci yüzyıla uygun bir hale gelmesinin vakti gelmiştir. Çağın gerçeklerine uygun olarak yeni dönemin teknoloji hırsızları "asla maske takmamakta, veznedarları tehdit etmemekte ya da kasa dairesine tek bir adım bile atmamaktadır.
Sayfa 423 - CanKitabı okudu
Reklam
Batı Avrupa'nın yüzyıllar boyunca süregelen herkese teşhir edilen idam ve bedensel cezalardan kademeli bir geri dönüşü ve yazar Victor Hugo'nun 1874 yılında "artık işkencenin sonu geldi" açıklamasını yapmasına yol açan modern Avrupa ceza sistemlerinin ilk adımlarına tanıklık etmesi on sekizinci yüzyılda bir zaman dilimine denk gelmektedir. Bedensel cezalar ele alındığında çok da haksız olmadığı görülmektedir. (...) Ancak Avrupalı devletler yabancı ülkelerde sömürgeler oluşturmaya başlayınca her ne kadar farklı kılıklarda olsa da işkence sahnelere geri dönmüştür. Işkencenin devlet eliyle gerçekleştirilmesi on sekizinci yüzyılda Avrupa'yı terk etmiş olsa da modern çağda Çarlık Rusya'sı, devrim sonrası Sovyetler Birliği, Nazi Almanya'sı, savaş sonrası Yunanistan, Şili, Portekiz, İspanya ile birlikte her devlette hayata dönüşüne tanıklık edilebilmektedir.
Sayfa 175Kitabı okudu
Cezaevleri sıklıkla Aydınlanma sonrası döneme ait bir icat olarak kabul edilse de eldeki olanaklara göre hangi binalar kullanıma uygunsa onları hapishane olarak kullanmak uzun süredir gerçekleştirilmekte olan bir uygulamadır. Örneğin İskoçlar, toll adı verilen ekstra bir ücret ödenmesi gereken yollardaki gişelerin ihtiyaçtan fazla inşa edilmelerini 1480 kadar eski bir tarihte dahi küçük köylerde nezarehane olarak kullanmış, bu durum da "toll kulübesi" anlamındaki tollboth sözcüğünün on yedinci yüzyıldan bu yana küçük hapishaneleri anlatmak için bir kısaltma olarak kullanılagelmesine yol açmıştır.
Sayfa 173 - CanKitabı okudu
Peygamberin geri bıraktıklarını yorumlama görevi, Ortaçağ'dan beri Hıristiyan toplumlardaki rahiplerin muadili olan ulemaya bırakılmıştır. MS 900 yılında ulema artık yeni bir tefsire ihtiyaç olmadığı, şeriatın da bir bütün olarak ele alınması gerektiği gibi kararını vermiştir. İslam hukukunun gelişimini genele indirgemenin zor olmasının nedenlerinden biri Hz. Muhammed'in ölümünü takip eden yüzyıllarda her biri hukuku farklı şekilde yorumlayan dört büyük fıkıh mezhebinin doğmuş olmasıdır. Her biri ismini kurucusu olan âlimden alan bu dört mezhebin görüşleri liberalizmden köktenciliğe kadar değişmektedir. En esnek olanı, toplum değiştikçe çeşitli yasaları ortaya çıkaran koşulların da değiştiğini, bu sebeple "hukuki kuralların değişmez olmadığını" kabul eden Hanefi mezhebidir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Mezopotamya'da herkes tanrılara geliri ölçüsünde ikramlarda bulunmalıydı. İnsan doğası gereği, pek çok vatandaş basitçe daha önce ödeme veya katkıda bulunduklarını belirterek elbette ödemeden kaçmaya (günümüzde vergilerde olduğu gibi) çalışmaktaydı.
Sayfa 66 - CanKitabı okudu
Reklam
Şili idam cezasını 1930’da kaldırmış,ancak 1930-1991 yılları arasında yeniden yürürlüğe koymuştur.Anne babalarını öldüren,çocukları kaçıran veya fiziksel olarak istismar eden,yetişkinleri kaçırıp ölümüne sebep olan ve devletin hukuk çalışanlarını öldüren kimseler için tercih edilen yöntem kurşuna dizilmekti.
Bolivya’da idam cezası 1961 yılında kaldırılmış,ardından on yıl içinde terör,adam kaçırma ve devletle güvenlik güçlerine karşı işlenen suçların kol gezdiği bir dönemde yeniden yürürlüğe konmuştur.
Sayfa 373Kitabı okudu
Her iki cinsiyete de ayrım yapmaksızın kırbaç cezasını uygulayan,soyunu asarak veya bir organ keserek cezalandıran ve cezaları genellikle sosyal sınıfa ve ten rengine göre belirlenen İspanyol yasaları çok daha sert olduğunu kanıtlamıştır.
Sayfa 369Kitabı okudu
Tarihöncesi bir dönemden kökenini alan ve ensest tabusunun varlığını sürdürdüğü neredeyse tüm topluluklarda kan bağı en kuvvetli bağlayıcı güçtür. Ensest, cinsel doğanın, cezası ölüm olan alanıdır. Ashanti'ler ensestin cezasının ölüm olduğunu belirtmiş ve ona mogyadie yani "kendi kanını yeme" adını vermişlerdir.
Sayfa 34 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İdamın biçimi suça göre değişir: Vatan hainleri ve kaçaklar ağaca asılır; korkaklar, görevden kaçanlar ve sapkınlar sazdan yapılmış bir çitle turbalığın balçıksı çamuruna bastırılır. Cezalandırmadaki farklılık devlete karşı suç işleyenlerden ibret alınması, yüz kızartıcı suçları işleyenlerinse gözden uzak olması düşüncesine dayanır.
Sayfa 30 - Can YayınlarıKitabı okudu
41 öğeden 31 ile 41 arasındakiler gösteriliyor.