Gözünüz Aydın Efendim
Aziz NesinEn Eski Gözünüz Aydın Efendim Sözleri ve Alıntıları
En Eski Gözünüz Aydın Efendim sözleri ve alıntılarını, en eski Gözünüz Aydın Efendim kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hayvanlar Mahkemesi
Bütün bu tanıkların anlattığı suçları işlemek , başkalarının sırtından geçinmek, öldürmek, işkence etmek , boğmak , kesmek , hatta kendi buluşu silahlarla kendi kendini yok etmeye çalışmak , onun insanlığının kaçınılmaz bir sonucudur...Tanrı onu insan yaratmakla en büyük cezasını vermiş .
Sayfa 102Kitabı okudu
-Bu seferki sıkıyönetim gevşek, gevşek... dedi.
Beni tutuklamadılar diye üzülmüş görünüyordu.
Bir kadın,
-Sıkıyönetim ilan edileli dün bir, bugün iki, dedi, daha belli olmaz ki, belki de tutuklarlar...
İster sevdiklerinden, ister kızdıklarından konuşsunlar, bu türlü sözlerden sinirlendiğim için otobüse binmekten vazgeçtim. Ordan uzaklaşırken, demin, "Daha belli olmaz..." diyen kadına, bir adamın,
-Ama eskiden sıkıyönetimin ilk gününde onu tutuklarlardı... dediğini duydum.
Sanki sıkıyönetimin geleneği bozulmuş, bir ulusal alışkanlık değişmiş gibi tedirginlik içindeydiler. Nerdeyse sıkıyönetim komutanlığına gidip, "Neden hâlâ tutuklamadınız? Bu ne biçim sıkı yönetim?" diye soracaklardı.
Sayfa 94Kitabı okudu
Bir insandan bunlardan başka ne beklenebilirdi?Tanrı onu insan yaratmakla , en büyük cezasını vermiş.Biz ona daha başka ne ceza versek, bunun yanında hiç kalır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Evet, hayvanların ahı tutmuştu, ben bir insandım. Tıpkı koyun gibi, benim de sırtımdan geçiniyorlardı. Deve gibi yük taşıyor, eşek gibi her yapılana katlanıyordum. Bütün hayvanların ahı üzerimde toplanmıştı. Evet, ben bir insandım, insan kalmaya da mahkumdum.
Sayfa 102Kitabı okudu
Çok İlerledik
Gelelim yollara... Pek muhterem vatandaşlar! İşte gözünüzün önünde... Şu meydandaki asfalta bakın. Eskiden asfalt var mıydı? İçinizde ellisini geçkin olanlar hatırlarlar ki, eskiden asfalt masfalt yoktu. Daha eskiden kaldırım da yoktu. Çok daha eskiden toprak yol bile yokmuş. Ondan da önce, insanlar yol diye bişey bilmiyorlarmış. Bir de ilerlemedik diyorlar. Daha nasıl ilerleyelim? Ya yol yapmasaydık ne olacaktı? Dağdan, bayırdan dolaşmak zorunda kalacaktınız.
Sayfa 59 - Nesin Yayınevi 2.Baskı
Çok İlerledik
Peki, ilerleme yok da bunlar nasıl oldu? Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin, bundan yüz sene önce, otomobil var mıydı bu memlekette?
Sayfa 60 - Nesin Yayınevi 2.Baskı
kim o?
- Kim ooooo?
Dünyada karşılığı en zor soru, işte bu. Ahret sorusundan da zor.
Sayfa 113 - Nesin Yayınevi 2.Baskı
kim o?
Ben, üç ay Paris kaldırımı çiğneyip de İstanbul'a dönünce, " Burada da yaşanır mı? " diyen züppelere kızarım. Ama üçyüzyıl önceki atalarıyla övünenlere de kızıyorum.
Sayfa 116 - Nesin Yayınevi 2.Baskı
Dolmuşta Yer Yok
Müşterileri olmayınca, şoförlerimiz ne kadar da naziktirler.
Sayfa 153 - Nesin Yayınevi 2.Baskı
Süper Ukala
- Bişey sorsa iyi, insan cevap verir. Cıgara içerken görse, " Ne o cıgara mı içiyorsun? " otururken görse, " Ne oturuyor musun? " ... İnsan deli olur. Sinir bir herif...
- Ne iş yapar?
- Bilmem... Herkesi tanır. İşi gücü adam tanıyıp çıldırmak...
- Adı ne?
- Buna " süper ukala" derler.
Sayfa 154 - Nesin Yayınevi 2.Baskı