Cumhuriyet bir erdemdir, çünkü, beğenilmeyen yönetici, yönetilenlerin oyu ile değiştirilebilir. Yöneticiler değişir/değiştirilir; ama, yönetimin yapısı, gelenekleri ile yönetilenler dayanıklıdır, kolay kolay değişmez.
Okusaymış Ne Olurmuş ya da Günümüzde Okumuşların Maddi Durumu
Dünyanın sayılı zenginlerinden biri olarak ünlenen Yunanlı armatöre sormuşlar:
- Hayata okuma-yazma bilmeden atılmışsınız. Ya bilseydiniz, ne olurdunuz, acaba?
- Manisa'daki küçük kilisenin zangoçu olurdum herhalde.
Un üretmek için beklediği değirmende başkalarının çuvalından avuç avuç buğday alıp kendi çuvalına aktarırken suçüstü yakalanan Hoca Efendi kendini savunmaya çalışmış:
— Ah, ne kadar şaşkın olduğumu bilirsiniz!
— Kendi buğdayını başkasının çuvalına koymuyorsun ama!
— Canım şaşkın dediysek, o kadar da değil, hani!
Temel Reis'in takası, yan yan gelir, Boğazdaki Büyükdere karantinasına yanaşır. Teknede iki ölü, üç ağır yaralı ve de Temel Kaptan. Yaralıları hastaneye taşırken neler olduğunu sorarlar Temel'e.
— Hazineyu paylaşamaduk. Kavga çıktı, pirpirini furdular.
— Peki, hazine n'oldu?
— Hangi hazune?
— Paylaşamadığınız.
— Hazune yoktu daa, sanki olsa terduk?
Diyojen'e sormuşlar:
— İnsanlar sakat dilencilere sadaka verirler de yoksul filozoflara neden yardım elini uzatmazlar?
— Bir gün kötürüm veya kör olmaktan korkarlar da; gün gelip felsefe yapacaklarını asla hayal edemezler!