Güller Şöleni
Indu SundaresanGüller Şöleni Gönderileri
Güller Şöleni kitaplarını, Güller Şöleni sözleri ve alıntılarını, Güller Şöleni yazarlarını, Güller Şöleni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yirminci eş kitabının (
Yirminci Eş ) devamı olan ikinci kitaptır. İki kitapla ilgili aynı anda bir şeyler yazmaya çalıştım. Bu iki kitap hakkında bir iki açıklama yapılmayı hak ediyordu bence. Okumak isterseniz linkini buraya bırakıyorum
#59928714
Bu adamların çoğu asker değil, izci ve casustu. İmparatorluk ordusunda özel amaçlarla yetiştirilen bu adamların bukalemun gibi değişken ve akılda kalmayan çehreleri vardı. Neredeyse, imparatorlukta konuşulan tüm dilleri konuşabiliyorlardı; mürşitlerinin görevi, onlara özellikle her lehçedeki şive farklarını, tonlamaları ve uslup özelliklerini iyice öğretmekti. Casusların eşleri, çocukları ya da üzerlerinde hak talep edecek bir aileleri olmazdı. Yaşamları ordu ve tek sahipleri imparatordu.
Sayfa 285 - LiteratürKitabı okudu
Konaklama alanı devasaydı ve her çadır dizisinin nakletmek için 100 fil , 500 deve, 400 adet araba, 100 katır ve 100 taşıyıcıya ihtiyacı vardı. Büyük çadır ve direkler gibi en ağır yükü filler taşıyordu. Daha küçük çadırlar ve yükler develere yükleniyordu. Katırlar ve arabalar mutfak araç gereçleri için kullanılıyordu. Taşıyıcılarsa, küçük ama değerli parçalardan sorumluydu. İmparatorun sofrasında kullanılan porselen ve altın tabaklar ya da hükümdarlık çadırlarını süsleyen narin perdeler ve halılar hep onlar tarafından taşınırdı.
Sayfa 282 - LiteratürKitabı okudu
İmparatoriçe, kalenin doğu ucundaki merdivenlerin tepesinde durmuş, fark edilmeyi bekliyordu; arkasında Yamuna Nehri akıyor, daha gerilerde ise tozlu düzlükler uzanıyordu. Sonra, yavaş yavaş, büyük bir itidalle, merdivenlerden inerek patikanın kıyısına geldi... Ayılığı gül yapraklarına değince, kadınlar akıllarından ve kalplerinden şöyle
Sayfa 228 - LiteratürKitabı okudu
Bazen aklıma bir fikir geldiğinde neredeyse yüksek sesle bunu dile getirecek gibi olur ama kendini frenlerdi. Zira, aradaki kafesin onun farklı bir mertebeye oturttuğunu bilirdi. Perde onun kadınlığının simgesiydi. Sesi çıkmayan, fikrine önem verilmeyen biri olduğunun göstergesiydi.
Sayfa 7 - Literatür YayınlarıKitabı okudu