Cumhuriyet Dönemi yazarlarının birçoğunun eleştirilerine değer verdiği sivri dilli yazar Nurullah Ataç'ı namıdiğer Ahfeş'i severek okudum. O dönemi ve yazarlarını anlamakta ufuk açıcı bir eser olduğunu düşünüyorum.
Günce 1956-1957Nurullah Ataç · Yapı Kredi Yayınları · 200569 okunma
Yalnız çocuklara değil, bütün yazarlara vermeli bu öğüdü...
Bugünkü İstanbul gazetelerinin birinde okudum: "Dört sene evvel 30 kasım gecesi, saat 22.45'de mesut bir yuvanın telefonu aci acı çalıyor." Okumadım sonrasını. Belli ki yazı yazmasını bilmiyor bunu yazan. Anlatacağı olayı görmüyor. Sorun kendisine: Telefonun "acı acı çalması" ne demektir?
Telefonun sesi, iyi haber verdiğinizde başka, kötü haber verdiğinizde başka mıdır?
Bunun adına da "güzel yazmak" diyorlar, okullarda çocuklara böyle yazmayı öğretiyorlar. Anlamıyorlar böyle yazmakta, böyle basmakalıp sözler kullanmakta bir türlü "yalancılık" olduğunu. Böyle yazmaya alıştırmakla öğrencilerin gerçekten görmelerine gerçekten duymalarına engel oluyorlar. Öğretmenler şöyle demeli çocuklara: "Ancak gördüğünüzü, duyduğunuzu yazın, bunun için bir değer yargısı gösteren katkıdan kaçının." Annem dedi ki..." deyin, "Sevgili annem dedi ki..." demeyin."